onlineodev.com`u daha etkin ve verimli kullabilmeniz için, yandex.com.tr, bing.com, yahoo.com gibi arama motorlarını kullanmanızı tavsiye etmektedir.
161 kez görüntülendi

1 cevap

0 beğenilme 0 beğenilmeme

tarafından seçilmiş
 
En İyi Cevap

11. Sınıf Ekoyay Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 44 Cevapları

20 Kasım 1989’da Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen ve 193 ülke tarafından onaylanan Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi hakkında bildiklerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.

Cevap:

Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi, çocukların temel hak ve özgürlüklerini tanıyan ve koruyan uluslararası bir belgedir. Bu sözleşme, çocukların insan haklarına saygı gösterilmesini, ayrımcılığa uğramamasını, yaşama ve gelişmeye hakkına sahip olmasını, görüşlerini ifade etmesini, aileleriyle birlikte yaşamasını, eğitim, sağlık, kültür gibi alanlarda desteklenmesini ve kötü muamele, istismar, sömürü gibi tehlikelerden korunmasını içerir. Sözleşme, 54 maddeden oluşur ve her madde çocuğun bir hakkını veya devletlerin bir yükümlülüğünü belirtir. Sözleşme, 20 Kasım 1989 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilmiştir. Sözleşmenin yürürlüğe girmesi için en az 20 ülkenin onaylaması gerekiyordu. Bu sayıya 2 Eylül 1990 tarihinde ulaşıldı ve sözleşme aynı gün yürürlüğe girdi. Bugün itibarıyla sözleşmeyi 193 ülke onaylamıştır. Türkiye ise sözleşmeyi 14 Eylül 1990 tarihinde imzalamış ve 4 Aralık 1994 tarihinde onaylamıştır. Sözleşme, Türkiye’de Anayasa’nın 90. maddesi uyarınca kanun hükmündedir. Sözleşme, çocuk haklarının korunması ve geliştirilmesi için önemli bir adımdır. Çocuk haklarına saygı göstermek, hem çocukların hem de toplumun yararınadır.

İnsanların kaç yaşına kadar çocuk sayıldıklarını biliyor musunuz? Araştırma yapınız.

Cevap:

Çocuk sayılma yaşı, ülkeden ülkeye değişebilen bir kavramdır. Genellikle, çocuk sayılma yaşı, bir kişinin reşit olma yaşıyla ilişkilidir. Reşit olma yaşı, bir kişinin yasal olarak yetişkin kabul edildiği ve kendi başına karar alma, oy kullanma, evlenme, sözleşme imzalama gibi hak ve sorumluluklara sahip olduğu yaştır. Reşit olma yaşı da ülkeler arasında farklılık gösterir. Bazı ülkelerde 18 yaş, bazılarında 16 yaş, bazılarında ise 21 yaş reşit olma yaşı olarak belirlenmiştir.

Türkiye’de ise reşit olma yaşı 18’dir. Bu nedenle, Türkiye’de 0-17 yaş arası kişiler çocuk sayılmaktadır. Türkiye’de çocukların hak ve özgürlüklerini tanıyan ve koruyan uluslararası bir belge olan Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi de bu yaş grubunu kapsamaktadır.

Yakın çevrenizdeki insanların çocuk işçilerle ilgili gözlem ve düşüncelerini öğreniniz. Sınıfınızda bir konuşma yapınız.

Cevap:

Çocuk işçilik, çocukların haklarını, sağlıklarını, eğitimlerini ve gelişimlerini olumsuz etkileyen bir sorundur. Dünyada ve Türkiye’de milyonlarca çocuk, zorlu ve tehlikeli koşullarda çalışmak zorunda kalmaktadır. Çocuk işçilik, yoksulluk, eşitsizlik, sosyal korumasızlık, okul kapatmaları ve pandemi gibi nedenlerle artmaktadır.

11. Sınıf Ekoyay Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 47 Cevapları

1. Metinde geçen “munis”, “hava almak”, “torna”, “tesviye” gibi kelime ve kelime gruplarının anlamını metnin bağlamından tahmin ediniz. Tahminlerinizi defterinize yazıp sözlüklerden kontrol ediniz.

  • Munis: Alışılan, alışılmış, yabancı olmayan. Cana yakın, uysal, sevimli. Uygun.
  • Hava almak: Temiz havalı bir yere çıkarak dolaşmak, dinlenmek, ciğerlere temiz hava çekmek. Eline bir şey geçmemek, umduğunu bulamamak. İçine hava girmek.
  • Torna: Ağaç veya metal eşyaya yuvarlak bir biçim vermek için kullanılan çarklı tezgâh.
  • Tesviye: Düz duruma getirme, düzleme. Ödeme, verme. Hükûmetçe bir yere gönderilen erlere verilen ve bilet yerine geçen kâğıt.

2. Okuduğunuz hikâyenin temasını ve konusunu bulunuz.

Cevap: Konusu:Çalışmak zorunda kalan işçi bir çocuğun hayatın tüm zorlıklarına rağmen hayat mücadelesinden vazgeçmemesi
Teması: Hayat mücadelesi

11. Sınıf Ekoyay Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 48 Cevapları

3. Bu hikâyedeki örtük iletiyi defterinize yazınız.

Cevap: Hayatın tüm zorluklarına ve olumsuzluklarına rağmen mücadeleden vazgeçmemek, her şeye rağmen gelecekten umudu kesmemek gerektiği…

4. Hikâyede kullanılan anlatma ve gösterme anlatım tekniklerini metnin üzerinde gösteriniz. Bu tekniklerin niçin kullanıldığını açıklayınız.

Cevap: Bu teknikler; anlatımı güçlendirmek, anlatılanı daha etkili bir şekilde aktarmak için yazarın seçtiği ve kullandığı yöntemlerdir. Anlatım teknikleri hikayeyi oluşturan olay, kişiler, zaman, mekân gibi unsurların bir arada ve etkili şekilde okura sunulmasını sağlar.

Anlatma Tekniği: “Bisküvi, çikolata, kâğıtlı şeker, zeytinyağı, sabun yapımevleriyle küçük tamir atölyelerinin yan yana odalarda bulunduğu, sefertasına benzeyen hanlardan birinin genzi tıkayan pis havası içinde ekmeğini küçücük pedalıyla kazanmaya çalışan bir arkadaşı görmeye gitmiştim. Bulamadım. Dönecektim ki kapı yanında duran büyükçe bir tahta sandığın içinde onu gördüm:: Peynir ekmekle domates yiyordu. Kirli, kıvır kıvır sarı saçları vardı…”

Gösterme tekniği: — Ne iş görüyorsun?

— Torna, tesviye…
— Ha?
— Kim duysa şaşıyor. Bu eylülde on ikiyi bitiriyorum halbuki…
— Yani, torna tesviyeye ait her işi yapabilir misin?
— Ne var yapamayacak? Babamın atölyesi vardı eskiden. Sabahları okula giderdim, öğleden sonra da

atölyeye.

5. Hikâyenin şahıs kadrosunun özelliklerini, aşağıda verilen tablodaki örnek açıklamalardan hareket ederek tablonun üzerinde belirtiniz.

6. Hikâyedeki olaylar kim tarafından anlatılmaktadır? Hikâyedeki anlatıcının bakış açısını belirleyiniz.

Cevap: Kahraman anlatıcı tarafından anlatılmaktadır. Kahraman anlatıcının bakış açısı

7. Okuduğunuz hikâyede iç konuşma ve iç çözümleme anlatım tekniklerinden yararlanılan bölümleri bulunuz. Bu tekniklerin hikâyenin anlatımına katkısını açıklayınız.

Cevap: İç konuşma: Kaptan. Büyük denizlerde, dalgalı, korkunç denizlerde dolaşmak. Avrupa’ya, Amerika’ya gitmek. Üstüva’yı geçerken vapurda eğlence gırla gidermiş. Doğru mu?

İç çözümleme: “İlkin gözleri sevinçle parladı. Sonra sönükleşerek bir noktaya takıldı kaldı.”
“Dudaklarımdan çıkacak cevabı heyecanla bekliyordu ki, makine şakırtıları yüklü sıcak koridorun kirli aydınlığında iri yarı biri belirdi:” 

11. Sınıf Ekoyay Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 49 Cevapları

8. Ayhan’ın çalıştığı iş hanının ve atölyenin tasvirlerini, Ayhan’ın ruhsal ve ekonomik durumunu yansıtması açısından inceleyiniz.

Cevap: Ayhan'ın çalıştığı iş hanının kirli, genzi tıkayan pis ortamı küçük yaşında hayatın yükünü omuzlayan, azmiyle hayat mücadelesi veren, kardeşlerine bakmak zorunda olan küçük bir işçi çocuğun yaşadığı zorlukları gerçekçi biçimde yansıtan bir mekan konumundadır.

9. Okuduğunuz hikâyenin olay zamanını ve anlatma zamanını belirleyiniz.

Cevap: Hikaye; anlatıcının iş hanına gelmesiyle başlayıp ustasının küçük işçiyi çağırmasıyla bitiyor. Anlatma zamanı olay zamanından sonradır.

10. Metindeki halk diline özgü söyleyişleri tespit ediniz. Yazarın anlatımında bunu tercih etmesini açıklayınız.

Cevap: Halk diline özgü söyleyişler➜ "Az evvel kâat kestirmeye gitti." "Ne gibi amıca"
Yazarın halk söyleyişlerine yer vermesinin sebebi halk içinden seçtiği hikaye kişilerinin sosyal ve  kültürel yapısını, karakter özelliklerini kendi ağızlarından gerçekçi bir biçimde yansıtmaktır.

11. Okuduğunuz hikâyede zamanda geriye dönüşün yapıldığı bölümleri bulunuz.

Cevap: Bu arada her gün, sabahın beşinde çalar saatin sesiyle uyandığını, gaz ocağına çaydanlığı oturttuğunu, bulaşıkları yıkadığını, çarşıdan ekmek peynir aldığını, altıya doğru kardeşlerinin karnını doyurup altı buçukta omuz omuza işçi kalabalığıyla vapura binip yedide köprüye geldiğini, yediyi çeyrek geçe de atölyede iş başı yaptığını öğrendim.

12. Çevrenizde çocuk yaşta çalışan ve eğitimine devam edemeyen Ayhan gibi çocuklar var mı? Bu durumdaki çocuklarla ilgili neler yapılması gerekir? Görüşlerinizi belirtiniz.

Cevap: 

13. Okuduğunuz hikâyedeki olayları, birbirileriyle uyumları açısından değerlendiriniz.

Cevap: Hikayedeki olaylar baştan sona birbiriyle uyumlu olacak şekilde kurgulanmıştır.

14. Okuduğunuz hikâyenin teması, konusu ve iletisiyle yazarın benimsediği toplumcu-gerçekçi hikâye yazma anlayışı arasında bir ilişki var mı? Görüşlerinizi belirtiniz.

Cevap: Toplumcu gerçekçi hikayelerde işçilerin, dar gelirlilerin dünyası, köylülerin sorunları vb. sosyal konular işlenir. Hikayenin teması, konusu ve iletisi de yazarın benimsediği toplumcu-gerçekçi anlayışı yansıtmaktadır.

15. Harika Çocuk hikâyesi gibi Orhan Kemal’in birçok hikâyesi, çocuklara karşı sorumluluk duygusu oluşturan bir niteliğe sahiptir. Yazarın 72. Koğuş adlı hikâye kitabı 1967 yılında tiyatroya, 1987 yılında da sinemaya uyarlanmıştır. Yazarın hikâyelerine olan bu ilgiyi nasıl yorumlarsınız?

Cevap: Bu ilgi Orhan Kemal'in eserlerinde gerçekçi bir bakış açısıyla işlediği toplumsal konuların sinema ve tiyatrolar için de önemli bir konu kaynağı olduğunu gösterir. Eserleriyle, toplumsal yaşamımızın değişim dönemlerini birey-toplum ilişkileri çerçevesinde gerçekçi bir biçimde dile getiren Orhan Kemal'in eserlerindeki konu-tema, karakterler, yazarın dil ve üslup özellikleri bu eserlerin sinema ve tiyatroya uyarlamaları için de uygun bir malzemedir.

16. Okuduğunuz metinden aşağıdaki tabloda belirtilenlere örnekler veriniz. Bu kavramlara yazarın bilinçli şekilde değindiğini söyleyebilir misiniz?

Cevap: Paylaşma-cömert olma: Ayhan'ın ekmeğini bölerek anlatıcıya uzatması
Aileyi önemseme-fedakarlık yapma: Ayhan'ın her gün, sabahın beşinde uyanması, bulaşıkları yıkaması, çarşıdan ekmek peynir alması,  altıya doğru, kardeşlerinin karnını doyurması
Yazar bu kavramlara tabii ki bilinçli şekilde değinmiştir.

Soru da bilgiden doğar, cevap da 

Hz. Mevlana

...