onlineodev.com`u daha etkin ve verimli kullabilmeniz için, yandex.com.tr, bing.com, yahoo.com gibi arama motorlarını kullanmanızı tavsiye etmektedir.
134 kez görüntülendi

1 cevap

0 beğenilme 0 beğenilmeme

tarafından seçilmiş
 
En İyi Cevap

11. Sınıf Ekoyay Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 50 Cevapları

Çevrenizdeki doğayla ilgili efsaneleri araştırınız veya bildiğiniz efsaneleri sınıfınızda arkadaşlarınıza anlatınız. Bulduğunuz efsaneleri kısa hikâyeler biçiminde defterinize yazınız.

Cevap: 

Ağrı Dağı Efsanesi: 
Bu efsane, Türkiye’nin en yüksek dağı olan Ağrı Dağı’nın nasıl oluştuğunu anlatır. Efsaneye göre, Nuh Peygamber’in gemisi tufandan sonra Ağrı Dağı’na oturur. Nuh Peygamber, gemiden çıkarak etrafı gezmeye başlar. Bir süre sonra bir koyun sürüsü görür ve onları gemiye götürmek ister. Ancak koyunlar kaçmaya başlar. Nuh Peygamber de onları yakalamak için koşar. Bu sırada dağın tepesinde bir ateş belirir ve Nuh Peygamber’e seslenir: "Ey Nuh! Senin işin bitti, artık geri dön!" Nuh Peygamber de ateşe bakarak şöyle der: "Ey Rabbim! Ben senin emrine uyarak bu gemiyi yaptım ve bütün canlıları içine aldım. Şimdi de bu koyunları almak istiyorum." Ateş tekrar seslenir: "Ey Nuh! Bunlar koyun değil, dağın taşlarıdır. Sen onları kovaladıkça dağ büyümüştür." Nuh Peygamber de bunu duyunca şaşırır ve geri döner. Böylece Ağrı Dağı oluşur.

KIZ KALESİ EFSANESİ    

Zamanın birinde bir kral varmış kızı çok güzelmiş babası bir gün kızının geleceğini merak etmiş ve bir büyücü çağırmış saraya büyücü kızınızı bir yılan ısıracak ve  ölecek demiş ve kral buna sinirlenip adamı asmış ve kızını denizin ortasında inşa ettirdiği kaleye göndermiş bir gün kızın canı üzüm çekmiş askerler kaleye üzüm getirmişler ardından sepetten bir yılan çıkmış ve kızı sokarak öldürmüş Mersin’de çok anlatılan bir efsanedir.

İnsanların denize olan tutkularının nedenleriyle ilgili sınıfınızda kısa konuşmalar yapınız.

Cevap:

Deniz, insanlık tarihi boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, kültür, sanat, ticaret, bilim ve teknolojiye ilham kaynağı olmuş, doğal güzelliği ve zenginliğiyle hayranlık uyandırmış bir varlıktır. Deniz, aynı zamanda insanın ruhunu dinlendiren, bedenini canlandıran, zihnini açan ve duygularını harekete geçiren bir etkiye sahiptir. Denize olan tutku, bu etkilerin bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır.

Türk halk edebiyatı ozanlarından Âşık Garip hakkında bir araştırma yapıp sunum hazırlayınız. Hazırladığınız sunumu arkadaşlarınızla paylaşınız.

Cevap:

Âşık Garip, 16. yüzyılda yaşamış ve Tebriz yöresinden olduğu ileri sürülen bir halk şairidir. Eserlerini yalın bir Türkçe ile yazmış ve başarılı deyişleri eserlerinde kullanmıştır. En önemli eseri kendi hayatını anlattığı iddia edilen Aşık Garip Hikayesi’dir

11. Sınıf Ekoyay Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 52 Cevapları

1. Okuduğunuz hikâyede geçen “kıyılamak”, “çığırdamak” , “yar”, “mil” gibi kelimelerin anlamlarını metnin bağlamından bulunuz.

  • kıyılamak: kıyı boyunca gitmek.
  • çığırdamak: çağırmak, seslenmek.
  • yar: deniz, göl, ırmak gibi su kıyılarında ya da karada dik yer, uçurum.
  • mil: 1-çeşitli işlerde kullanılmak için yapılan ince ve uzun metal çubuk. 2-bir küre ya da yuvarlağın üstünde döndüğü eksen

2. Denizkızı Adası hikâyesinden alınan aşağıdaki metni kullanılan anlatım tekniği bakımından değerlendiriniz.

Cevap: Burada öyküleme anlatım tekniği kullanılmıştır. Yazar başından geçenleri hikayeleştirerek anlatmaktadır. 

11. Sınıf Ekoyay Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 53 Cevapları

3. Okuduğunuz hikâyede bilinç akışı tekniğinin kullanıldığı bölümleri bulunuz. Bu anlatım tekniğinin hikâyenin oluşumuna katkısını açıklayınız.

Cevap: “bütün hayatımın en tez bir yaşayışla dopdolu ışıldayan bir anısı olarak kalır“

  • “Denizkızının! Sevmek sözünün yahut duygusunun gövdesi ve kemiği eğer olsaydı sevmenin ta apak kemiklerine, ateş dolu iliklerine kadar sevdim diyebilirim“
  • “Ha tuttum ha tutuyorum diye, ardınca alabildiğimce kucaklıyordum. Bana dönüp baktıkça
    ay ışığını kara gözlerinde görüyordum. Gövdesi, çalkanan ay ışığında, ay ışığıydı. Şimdi tuz buz oluyor, parçalanıyor, sonra cıva gibi kavuşuyordu.“

Bilinç akışı tekniği psikolojik olarak karakterlerin okur tarafından daha sağlam şekilde tahlil edilmesini ve bizim öykünün içine daha iyi girmemizi sağlaması bakımından önemli bir tekniktir. Bizler kahramanlar hakkındaki her şeyi öğrenmiş oluruz. 

4. Bu hikâyedeki mitolojik unsurları bulunuz. Bunların metnin anlam özelliklerini etkilemesiyle ilgili değerlendirme yapınız.

  • “kızıllık ortasında dev gibi bir orgun ateş sütunlarını andıran boruları uluyordu“
  • “Güneşin kız kardeşi Eos (yani Arşipel’in şafağı), gül renkli aydınlığı kucaklamış, ufukta ağarıyordu.“
  • “Hakkın var, Mehmet!” diye bağırdım. Şaka değil, Pan bu yerlerin yerlisiydi.“
  • Mitolojik unsurlar anlatıları zenginleştiren okuru hayal dünyasına ve anlatıya daha çok sevk eden önemli unsurlardır. Bu hikayede de Eski Yunan mitolojisinin izlerini bulmak mümkündür.

5. Denizkızı Adası hikâyesinin temasını, konusunu ve iletisini bulunuz. Tema, konu ve ileti ile Aşık Garip arasında nasıl bir ilişki kurulduğunu açıklayınız.

  • Tema: Deniz ve deniz ile ilgili efsane olan deniz kızlarının aşkı anlatılmaktadır.
  • Konu: Denizle haşır neşir olan insanların bir süre denizdeki canlılara olan hayali aşkları deniz tutkuları
  • İleti: Deniz tutkusu insanı bazen kendinden geçirebilmektedir.
  • Aşık Garip’in Şahsenem sevdasına yollara düşmesi mücadele etmesi ve sonunda ona kavuşmasının macerası yazarın kendisini Aşık Garip’e benzetmesini sağlamıştır. 

6. Aşağıda verilen hikâyeleri, tabloda verilenlere göre karşılaştırınız.

Hikâyenin çeşidi: Durum hikayesi
İçerik: Denize tutkun insanların hayatları ve hayalleri
Dil ve üslup:  Sade sanatsız günlük konuşma dili ile yazılmıştır. Anlatıcı ise birinci tekil kişidir.
Anlatım teknikleri: Öyküleme, betimleme, açıklama ve örneklemeden faydalanılmıştır.

7. Denizkızı Adası hikâyesi gibi metin türlerinin ortaya çıkmasında sözlü ve yazılı kültürdeki, toplumsal değişimdeki hangi gelişmeler etkili olmuştur? Açıklayınız.

Cevap: Sözlü kültürün en önemli öğesini oluşturan mitik anlatılar ile halk hikayelerinin efsane ve söylencelerin etkisini ve izini bu öyküde bulmak mümkündür. 

8. Halikarnas Balıkçısı’yla ilgili aşağıdaki metinden yararlanarak okuduğunuz hikâyeyle yazarın yaşamı, edebî kişiliği ve sosyal konulardaki görüşleri arasındaki ilişkiyi değerlendiriniz.

Cevap: Hikâye ve romancılığımızda “deniz çığırını” açan, deniz insanlarının yaşantılarını anlatmasıyla ün yapan sanatçı aynı zamanda usta bir balıkçı, sünger avcısı, botanik uzmanı ve iyi bir tarihçidir. Bu hikayede de bütün bu özelliklerini görmek okumak mümkündür.

11. Sınıf Ekoyay Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 54 Cevabı

2. Bu ünitede okuduğunuz metinlerden alınan aşağıdaki cümlelerde yer alan yazım ve noktalama yanlışlarını bulunuz. Cümleleri, yazım ve noktalama yanlışlıkları yönünden düzeltiniz.

a. Kadın, hamala:
— Meserret Oteli’ne, dedi.
Hamal:
— Meserret Oteli’ne mi?, diye sordu.”
b. “Tamir atölyelerinden birinde çıraklık ettiğini sanarak, sordum.”
c. “Maça, sinemaya filân da beraber gideriz.”
ç. “Neyleyim, kefen gibi yatak çarşaflarını, uyku mahmuru çapaklı gözleri.

Öğretmeninizin de önerilerine dikkat ederek Cumhuriyet Dönemi Türk edebiyatından bir hikâye kitabı okuyunuz.

Cevap:

  • Sait Faik Abasıyanık - Semaver: Sait Faik, Cumhuriyet Dönemi’nin en önemli öykü yazarlarından biridir. Semaver, onun ilk öykü kitabıdır. Kitapta, İstanbul’un farklı semtlerinde yaşayan insanların günlük hayatları, sorunları, sevinçleri ve acıları anlatılır. Sait Faik, öykülerinde sade ve akıcı bir dil kullanır. Öykülerinde giriş-gelişme-sonuç düzeni yerine, durum öyküsü tekniğini tercih eder. Öykülerinde gerçekçilik ve lirizm bir arada bulunur
  • Sabahattin Ali - Değirmen: Sabahattin Ali, Cumhuriyet Dönemi’nin hem roman hem de öykü yazarlarındandır. Değirmen, onun ikinci öykü kitabıdır. Kitapta, toplumsal ve siyasal sorunlara duyarlı olan yazarın, köy yaşamı, aşk, yalnızlık, adaletsizlik gibi konulara eğildiği 17 öykü yer alır. Sabahattin Ali, öykülerinde sade ve yalın bir dil kullanır. Öykülerinde olay öyküsü tekniğini uygular. Öykülerinde toplumcu gerçekçilik akımının etkisi görülür
  • Memduh Şevket Esendal - Otlakçı: Memduh Şevket Esendal, Cumhuriyet Dönemi’nin hem roman hem de öykü yazarlarındandır. Otlakçı, onun en tanınmış öykü kitabıdır. Kitapta, Anadolu’da yaşayan insanların kültürü, gelenekleri, yaşantısı, mizahı ve dramı anlatılır. Memduh Şevket Esendal, öykülerinde güçlü bir gözlemcilik ve anlatıcılık sergiler. Öykülerinde sade ve akıcı bir dil kullanır. Öykülerinde hem giriş-gelişme-sonuç düzeni hem de durum öyküsü tekniğini kullanır. Öykülerinde iyimserlik ve mizah ön plandadır

11. Sınıf Ekoyay Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 60 Cevabı

1. İncelediğiniz hikâyelerden birinin özelliklerine (bireyin iç dünyasını esas alan, toplumcu–gerçekçi, millî–dinî duyarlılığı yansıtan ve modernist) uygun olarak bir hikâye yazınız.

Cevap: FATMA HATUN

Fatma Hatun kağnıyı itmekten çok yorulmuştu. Dizlerinde, ellerinde derman kalmamıştı zaten iki saattir Kara kışta kağnıyı sürmeye çalışıyordu. Zaten Ali Bebek de saatlerdir ağlıyordu. Keşke biraz yemeği olsaydı da Ali bebeğe verseydi. Amma bu mümkün değildi o yemek cephedeki askere gitmeliydi. Gelecekte hiç bir bebeğin ağlamaması hep mutlu olmaları için asker savaşıyordu. Vatan kurtulacaktı ya gerisi önemli değildi. Sürdü kağnısını Fatma Hatun. Aydınlık geleceklere, gülen bebeklere…

2. Hikâyenizi defterinize veya bağımsız kâğıtlara yazınız.

Cevap: Bu etkinliği kendiniz yapmalısınız

Soru da bilgiden doğar, cevap da 

Hz. Mevlana

...