onlineodev.com`u daha etkin ve verimli kullabilmeniz için, yandex.com.tr, bing.com, yahoo.com gibi arama motorlarını kullanmanızı tavsiye etmektedir.
55 kez görüntülendi
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi kategorisinde

1 cevap

0 beğenilme 0 beğenilmeme

tarafından seçilmiş
 
En İyi Cevap

Hz. Muhammed (s.a.v.)'in ilk vahyi, Hira Mağarası’nda bulunduğu bir sırada gelmiştir. İlk vahyin başlangıcı uykuda sâlih (sâdık) rüyâ görmekle olmuştur. Rasûlullâh (s.a.v) Efendimiz’in ilk vahiy başlangıcı uykuda sâlih (sâdık) rüyâ görmekle olmuştur. Hiçbir rüyâ görmezlerdi ki sabah aydınlığı gibi vâzıh ve âşikâr bir şekilde zuhûr etmesin! Ondan sonra kalb-i pâklerine yalnızlık muhabbeti ilkâ olundu. Artık Nur dağındaki Hira mağarasının içinde halvete çekilip orada ehlinin yanına gelinceye kadar adedi muayyen günlerde ibadet ederlerdi.

Bir gün Ğâr-ı Hırâ’da bulundukları sırada emr-i Hak (yâni vahiy) geldi. Melek kendilerine “Oku!” dedi. Zât-ı âlîleri de: “Ben okuma bilmem!” cevâbını verdiler. Bu durum üç kez tekrarlandı. Sonra Melek: “Mahlûkâtı yaratan Rabb-i Celîl’inin ism-i şerifiyle oku! O Rabb-i Azîm ki insanı bir alâktan yarattı. Her hâlde oku ki senin Rabbin kalemle yazı yazmayı tâlim eden, keremine nihâyet olmayan Allahu Zü’l-Celâl’dir.” dedi.

Bunun üzerine Rasûlullâh Efendimiz (s.a.v) kendilerine vahyolunan bu âyet-i kerîmeleri alıp korkudan yüreği titreyerek döndüler ve Hatîce bint-i Huveylid ’in yanına geldiler. Ona: “Beni sarıp örtünüz, beni sarıp örtünüz!” buyurdular. Korkusu geçinceye kadar mübârek vücutlarını sarıp örttüler. Ondan sonra Allah Rasûlü (s.a.v) Efendimiz yaşadıkları hâdiseyi Hz. Hatîce’ye naklederek: “Kendimden korktum!” buyurdular. Hatîce (r.a): “Öyle deme, Allâh’a yemin ederim ki Allâhu Zü’l-Celâl hiç bir vakit seni utandırmaz (mahzûn etmez). Çünkü sen akrabana bakarsın, işini görmekten âciz olanların ağırlığını yüklenirsin, fakire verir, kimsenin kazandıramayacağını kazandırırsın, misafiri ağırlarsın, Hak yolunda zuhûr eden hâdiselerde ve mühim meselelerde insanlara yardım edersin!” dedi.

Bundan sonra Hatîce (r.a) Rasûl-i Ekrem (s.a.v) Efendimiz’i amcazâdesi Varaka bin Nevfel ’e götürdü. Varaka, gözleri âmâ olmuş bir pîr-i fânî idi. Hatîce (r.a) Varaka’ya: “Amcamoğlu, dinle bak, kardeşinin oğlu ne söylüyor!” dedi. Varaka: “Ne var kardeşimin oğlu?” diye sorunca Rasûlullâh Efendimiz (s.a.v) gördüğü şeyleri kendisine haber verdiler.

Soru da bilgiden doğar, cevap da 

Hz. Mevlana

...