onlineodev.com`u daha etkin ve verimli kullabilmeniz için, yandex.com.tr, bing.com, yahoo.com gibi arama motorlarını kullanmanızı tavsiye etmektedir.
67 kez görüntülendi

1 cevap

0 beğenilme 0 beğenilmeme

tarafından seçilmiş
 
En İyi Cevap

Öğrendiklerimi Uyguluyorum
Aşağıdaki soruların cevaplarını defterinize yazarak arkadaşlarınızla paylaşınız.
1. Yaşadığınız yerin özellikleri hangi doğal afetin ortaya çıkmasında etkili olmuştur?

Yaşadığım yer İstanbul’dur. İstanbul, Türkiye’nin en büyük ve en kalabalık şehridir. İstanbul, coğrafi konumu, iklimi ve yer şekilleri nedeniyle farklı doğal afetlere maruz kalmaktadır. İstanbul’da en sık görülen doğal afetler şunlardır:
  • Deprem: İstanbul, Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde yer almaktadır. Bu fay hattı, yüksek deprem potansiyeline sahip bir bölgedir. İstanbul’da tarihte birçok büyük deprem meydana gelmiştir. Örneğin, 1509, 1556, 1719, 1766, 1894 ve 1999 yıllarında şehri sarsan depremler olmuştur. Deprem, İstanbul’un en büyük doğal afet tehdididir.
  • Sel: İstanbul, Karadeniz iklimine sahiptir. Bu iklim, yılın dört mevsimi yağışlı ve serin bir iklime sahiptir. İstanbul’da özellikle yaz aylarında şiddetli yağışlar görülebilmektedir. Bu yağışlar, akarsuların taşmasına, su baskınlarına ve heyelanlara neden olabilmektedir. Örneğin, 2009 yılında Marmara Bölgesi’nde yaşanan sel felaketinde 31 kişi hayatını kaybetmiştir.
  • Orman yangını: İstanbul’un yaklaşık yüzde 30’u ormanlarla kaplıdır. Ormanlar, şehrin doğal güzelliklerini ve ekolojik dengesini sağlamaktadır. Ancak ormanlar, kuraklık, yıldırım veya insan kaynaklı nedenlerle yangın tehlikesiyle karşı karşıyadır. Örneğin, 2020 yılında İstanbul’un çeşitli ilçelerinde çıkan orman yangınları büyük zarara neden olmuştur.
2. Yaşadığınız yerde görülen çevre sorunları hangileridir? Bu sorunlara karşı ne gibi önlemler alınabilir?
Yaşadığım yerde görülen çevre sorunları ise şunlardır:
  • Hava kirliliği: İstanbul’da hava kirliliği, sanayi tesisleri, araçlar ve evsel atıkların atmosfere saldığı zararlı gazlar nedeniyle oluşmaktadır. Hava kirliliği, insan sağlığına ve iklim değişikliğine zarar vermektedir. Örneğin, 2019 yılında İstanbul’da hava kirliliği seviyesi Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) belirlediği sınırın iki katına çıkmıştır.
  • Su kirliliği: İstanbul’da su kirliliği, fabrika atıkları, tarım ilaçları ve evsel atıkların sulara karışması nedeniyle oluşmaktadır. Su kirliliği, su kaynaklarının azalmasına ve canlı yaşamının tehlikeye girmesine neden olmaktadır. Örneğin, 2021 yılında Marmara Denizi’nde ortaya çıkan müsilaj sorunu, su kirliliğinin sonucudur.
  • Toprak kirliliği: İstanbul’da toprak kirliliği, kimyasal gübreler, atık piller ve çöplerin toprağa bulaşması nedeniyle oluşmaktadır. Toprak kirliliği, tarım ürünlerinin kalitesini düşürmekte ve toprağın verimliliğini azaltmaktadır. Örneğin, 2018 yılında İstanbul’da yapılan bir araştırmada, toprağın yüzde 80’inin ağır metallerle kirlendiği tespit edilmiştir.

Bu sorunlara karşı alınabilecek önlemler ise şunlardır:

  • Deprem riskine karşı binaların güçlendirilmesi, afet planları yapılması, afet eğitimleri verilmesi ve afet anında yapılması gerekenlerin bilinmesi.
  • Sel riskine karşı akarsu yataklarının temizlenmesi, yağmur suyu drenaj sistemlerinin iyileştirilmesi, sel uyarı sistemlerinin kurulması ve sel anında yapılması gerekenlerin bilinmesi.
  • Orman yangını riskine karşı ormanların korunması, yangın önleme ve söndürme ekiplerinin donatılması, yangın uyarı sistemlerinin kurulması ve yangın anında yapılması gerekenlerin bilinmesi.
  • Hava kirliliğine karşı sanayi tesislerinin filtre sistemleri kullanması, araçların egzoz emisyonlarının kontrol edilmesi, toplu taşıma araçlarının kullanılması ve yenilenebilir enerji kaynaklarının desteklenmesi.
  • Su kirliliğine karşı fabrika atıklarının arıtılması, tarım ilaçlarının kontrollü kullanılması, evsel atıkların geri dönüştürülmesi ve su tasarrufu yapılması.
  • Toprak kirliliğine karşı kimyasal gübrelerin yerine organik gübrelerin kullanılması, atık pillerin geri dönüştürülmesi, çöplerin ayrıştırılması ve toprağın analiz edilmesi.

Soru da bilgiden doğar, cevap da 

Hz. Mevlana

...