onlineodev.com`u daha etkin ve verimli kullabilmeniz için, yandex.com.tr, bing.com, yahoo.com gibi arama motorlarını kullanmanızı tavsiye etmektedir.

1 cevap

0 beğenilme 0 beğenilmeme

tarafından seçilmiş
 
En İyi Cevap

1. İslam’ın önerdiği çözümlerin temel amacı en önemli beş değeri güvence altına almaktır. Bu beş değerin neler olduğunu yazınız.

Cevap:

İnsanlığın olmazsa olmazı kabul edilen esaslar şunlardır:

  1. Nefsin (canın) korunması
  2. Aklın Korunması
  3. Dinin korunması
  4. Neslin korunması
  5. Malın korunmasıdır.

Bu beş değer, İslam’ın insan hayatını korumak ve geliştirmek için sunduğu evrensel ilkelerdir. Bu değerlerin ihlal edilmesi, insanların huzur ve mutluluğunu tehdit eder. Bu yüzden İslam, bu değerleri korumak için hem bireysel hem de toplumsal düzeyde çeşitli hükümler getirmiştir.

2. Güncel meselelere İslâmî çözüm ararken nelere dikkat edilmesi gerekir?

Cevap:

Güncel meselelere İslâmî çözüm ararken dikkat edilmesi gereken bazı temel ilke ve yöntemler şunlardır:

  • İslâm âlimlerinin üzerinde icma ettikleri temel esas ve ilkelere ters düşmemek.
  • Yeni hükümlerin zarûrât-ı dîniyye adı verilen kesin hükümlere aykırı olmamak.
  • Çözüm önerilerinin fıtrata ters düşmemek.
  • Temel ahlaki değerleri ihlal etmemek.

Bu ilke ve yöntemler, İslâm hukuk ve iktisadıyla ilgili yeni meseleleri görüşüp çözümler ve hükümler üretmek için araştırma merkezleri ve akademiler tarafından da gözetilmektedir.

3. Tıpta meydana gelen gelişmeler, beraberinde bazı etik sorunları da ortaya çıkarmıştır. Bu sorunlara örnekler veriniz.

Cevap:

Tıpta meydana gelen gelişmeler, beraberinde bazı etik sorunları da ortaya çıkarmıştır. Bu sorunlara örnek olarak şunları verebiliriz:

  • Tıbbi müdahalelerin hastanın rızası olmadan yapılması, hastanın özerkliğine saygı ilkesini ihlal eder. Örneğin, hasta antibiyotiklere inanmıyor ve idrar yolu enfeksiyonu tedavisini reddediyor.
  • Tıbbi araştırmaların insanlar üzerinde yapılması, insan haklarına ve hayatına saygı ilkesini zorlar. Örneğin, yeni bir ilacın etkinliğini test etmek için gönüllü olmayan hastalara uygulanması.
  • Tıbbi kaynakların adil ve eşit bir şekilde dağıtılması, adalet ilkesini gündeme getirir. Örneğin, tedavi masrafını ödeyemeyen hastalara sağlık hizmeti verilmemesi.
  • Tıbbi bilgilerin gizliliği ve mahremiyeti, hastanın güvenliği ve onuru ilkesini ilgilendirir. Örneğin, enfeksiyonun cinsel yolla bulaşan bir hastalıkla bağlantılı olduğunun hastanın partnerine söylenmesi.

Bu sorunlar, tıp etiği nin alanını oluşturur. Tıp etiği, tıbbın ve sağlık alanındaki bilimsel ve pratik çalışmaların etik yönden değerlendirilmesi ve ahlaki ikilemlere bir çözüm bulunmasını hedefleyen disiplindir. Tıp etiği, yarar sağlama, zarar vermeme, özerkliğe saygı ve adalet gibi temel ilkeler üzerine kurulur. Tıp etiği, hem tıp eğitiminde hem de tıp uygulamasında önemli bir rol oynar. Tıp etiği, sağlık çalışanlarının ve hastaların etik ile ilgili sorunlara karşı farkındalık, duyarlılık ve sorumluluk kazanmalarına katkıda bulunur.

4. İntiharın neden haram kılındığını açıklayınız.

Cevap:

İntihar, bir bireyin, neticesinin ölüm olacağının bilincinde olarak, kendisinin ölümüne yol açacak bir eylem yapmasıdır. İntihar, hem dinî hem de ahlâkî açıdan büyük bir günah ve cinayettir. Çünkü insan, kendine ait olmayan bir cana kıymış olur. İnsanın hayatı, Allah’ın bir emanetidir ve ancak O’nun izniyle sona erer. Bu nedenle, insanın kendi canına kıyması, Allah’ın hakkına tecavüz etmek ve O’nun takdirine razı olmamak anlamına gelir.

İslam, intiharın haram olduğunu, hem Kur’an hem de hadislerle açıkça bildirmiştir. Kur’an’da şöyle buyrulur:

“Kendinizi öldürmeyin. Şüphesiz Allah, size karşı çok merhametlidir.” (Nisâ, 4/29)

“Kim bir mü’mini kasten öldürürse, cezası, içinde ebedî kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, lânet etmiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır.” (Nisâ, 4/93)

Hadislerde de intiharın büyük bir günah olduğu ve intihar edenin cehennemde ebedî olarak kendi kendine zarar vermeye devam edeceği haber verilmiştir. Mesela, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“Kendini boğarak öldüren kimse, cehennem için boğmuş olur. Kendini vuran kimse, cehennem için vurmuş olur.” (Buhârî, Cenâiz, 84)

“Bir dağdan aşağı atlayarak canına kıyan kimse, cehennem ateşinde ebedî olarak yüksekten aşağıya atlayıp duracaktır. Zehir içerek canına kıyan kimse, elinde zehri olduğu hâlde, cehennem ateşinde ebedî olarak zehir içip duracaktır. (Bıçak, mızrak gibi) bir demiri karnına saplayarak kendisini öldüren kimse de demiri elinde olduğu hâlde cehennemde o demiri karnına ebedî surette saplayıp duracaktır.” (Buhârî, Tıb, 56)

Bu hadislerden anlaşıldığı üzere, intihar eden kişi, hem dünyada hem de ahirette büyük bir kayba uğrar. Dünyada, hayatın güzelliklerinden, sevdiklerinden, ibadet etmekten ve Allah’ın rahmetinden mahrum kalır. Ahirette ise, cehennem azabına ve Allah’ın rızasından mahrum kalır. Bu yüzden, intihar, hiçbir sorunu çözmez, aksine daha büyük sorunlara yol açar.

Aşağıdakilerden hangisi dinî meselelerin çözümünde mutlaka gözetilmesi gereken temel ilke ve yöntemlerden biri değildir?
A) Daha önce verilmiş fetvalara uygun olması
B) Dinin kesin hükümlerine aykırı olmaması
C) Çözüm önerisinin fıtrata aykırı olmaması
D) Konuya bütüncül bakması
E) İslam’ın temel amaçlarını göz önünde bulundurması

Cevap: A

Soru da bilgiden doğar, cevap da 

Hz. Mevlana

...