onlineodev.com`u daha etkin ve verimli kullabilmeniz için, yandex.com.tr, bing.com, yahoo.com gibi arama motorlarını kullanmanızı tavsiye etmektedir.

1 cevap

0 beğenilme 0 beğenilmeme

tarafından seçilmiş
 
En İyi Cevap

10. Rum suresi 41. ayeti genetiği değiştirilmiş ürünler ve insan sağlığı üzerindeki etkileri bağlamında değerlendiriniz.

Cevap:

Rum Suresi’nin 41. ayeti, insanların eylemlerinin karada ve denizde düzeni bozduğunu belirtir. Bu ayet, genetiği değiştirilmiş ürünler (GDO’lar) ve insan sağlığı üzerindeki etkileri bağlamında değerlendirilebilir.

GDO’lar, gen mühendisliği teknikleri kullanılarak belirli özelliklerin bir organizmadan diğerine aktarıldığı ürünlerdir. Bu teknoloji, tarımdan sağlığa birçok farklı sektörde kullanılmaktadır. GDO’lar, gıda verimini ve besleyici değerini artırabilir, meyve ve sebzelerin raf ömrünü uzatabilir, yenilebilir aşı ve ilaç üretiminde kullanılabilir ve hastalıkların tedavisine yardımcı olabilir.

Ancak, GDO’ların insan sağlığı üzerindeki etkileri konusunda bazı endişeler bulunmaktadır. Gıda güvenliği konusunda azalma, insan sağlığını olumsuz etkileme gibi kaygılar; dini, kültürel ve etik sorunlar ortaya çıkabilir. Örneğin, GDO’ların toplumda toksik etkiler oluşturabileceği, alerjik reaksiyonları sıklaştırabileceği, kanser vakalarında artış olabileceği ve antibiyotiklere dirençli mikroorganizmaların gelişimine yol açabileceği belirtilmiştir.

Bu durum, Rum Suresi’nin 41. ayetinde belirtilen “insanların kendi elleriyle yapıp ettikleri yüzünden karada ve denizde düzen bozuldu” ifadesiyle paralellik göstermektedir. İnsanların genetik düzenlemelerle doğada düzeni bozabileceği ve bu durumun olumsız sonuçlara yol açabileceği düşünülebilir.

Sonuç olarak, genetiği değiştirilmiş ürünlerin kullanımı ve bunların insan sağlığı üzerindeki etkileri, hem bilimsel hem de etik açıdan önemli bir konudur. Bu nedenle, bu konuda daha fazla araştırma yapılması ve genetiği değiştirilmiş ürünlerin kullanımı konusunda dikkatli olunması gerekmektedir.

11. Birey ve toplum olarak yeryüzünde Allah’ın (c.c.) var ettiği dengeyi korumak için neler yapılabilir? Yazınız.

Cevap:

Allah’ın (c.c.) yeryüzünde var ettiği dengeyi korumak için birey ve toplum olarak atabileceğimiz adımlar şunlar olabilir:

  1. Doğal Kaynakları Bilinçli Kullanma: Su, enerji ve diğer doğal kaynakları bilinçli bir şekilde kullanmak, israf etmemek önemlidir. Örneğin, gereksiz yere su ve elektrik tüketiminden kaçınmak, geri dönüşüm yapmak ve yenilenebilir enerji kaynaklarını tercih etmek bu dengeyi korumaya yardımcı olabilir.

  2. Çevre Kirliliğini Azaltma: Çevre kirliliği, doğal dengenin bozulmasına neden olur. Bu nedenle, çöplerimizi doğru bir şekilde atmalı, plastik kullanımını azaltmalı ve kimyasal atıkların doğaya zarar vermemesini sağlamalıyız.

  3. Yeşil Alanları Koruma ve Artırma: Ağaç dikmek ve yeşil alanları korumak, doğanın dengesini korumak için önemlidir. Ağaçlar, karbondioksiti emer ve oksijen üretir, bu da hava kalitesini iyileştirir ve iklim değişikliğiyle mücadele eder.

  4. Hayvanları ve Bitkileri Koruma: Nesli tükenmekte olan hayvan ve bitki türlerini korumak, biyolojik çeşitliliği ve ekosistem dengesini korumak için önemlidir.

  5. Eğitim ve Farkındalık: Çevre konusunda eğitim ve farkındalık, bireylerin ve toplumların doğayı koruma konusunda daha bilinçli ve sorumlu olmalarını sağlar.

Bu adımlar, Allah’ın (c.c.) yeryüzünde var ettiği dengeyi korumak ve sürdürülebilir bir dünya için çalışmak adına atabileceğimiz önemli adımlardır. Her bireyin ve toplumun bu konuda sorumluluk taşıması gerektiğini unutmamalıyız.

12. Dinin, canın, aklın, neslin ve malın korunmamasını yeryüzünde düzenin bozulması açısından değerlendirerek yazınız.

Cevap:

Din, can, akıl, nesil ve mal, İslam hukukunda korunması gereken beş temel değer olarak kabul edilir. Bu değerlerin korunmaması, toplumun düzenini ve huzurunu bozar. Bu konuyu biraz daha detaylandıracak olursak:

  1. Din: Dinin korunması, bireylerin inanç özgürlüğünü ve dini pratiklerini serbestçe yaşayabilmesini ifade eder. Dinin korunmaması, bireylerin inançlarını özgürce ifade edememesine ve dini baskılara yol açabilir.

  2. Can: Canın korunması, her bireyin yaşam hakkının kutsallığını ve dokunulmazlığını ifade eder. Canın korunmaması, şiddet ve adaletsizliğin artmasına, huzur ve güvenliğin azalmasına neden olabilir.

  3. Akıl: Aklın korunması, bireylerin düşünce özgürlüğünü, bilgiye erişim hakkını ve eğitim hakkını ifade eder. Aklın korunmaması, cehaletin yayılmasına ve toplumun ilerlemesinin engellenmesine yol açabilir.

  4. Nesil: Neslin korunması, aile yapısının ve toplumun devamlılığının sağlanmasını ifade eder. Neslin korunmaması, toplumun sosyal yapısının bozulmasına ve nesiller arası bağların kopmasına neden olabilir.

  5. Mal: Malın korunması, bireylerin mülkiyet haklarının güvence altına alınmasını ifade eder. Malın korunmaması, ekonomik adaletsizliğin artmasına ve toplumda huzursuzluğun yayılmasına yol açabilir.

Bu beş temel değerin korunmaması, yeryüzünde düzenin bozulmasına ve toplumların huzur ve refahının azalmasına neden olabilir. Bu nedenle, bu değerlerin korunması, toplumların sağlıklı ve huzurlu bir şekilde var olabilmesi için hayati öneme sahiptir.

Ç. Aşağıda verilenleri uygun şekilde eşleştiriniz.

Cevap:

Soru da bilgiden doğar, cevap da 

Hz. Mevlana

...