onlineodev.com`u daha etkin ve verimli kullabilmeniz için, yandex.com.tr, bing.com, yahoo.com gibi arama motorlarını kullanmanızı tavsiye etmektedir.
54 kez görüntülendi
Biyoloji kategorisinde

1 cevap

0 beğenilme 0 beğenilmeme

tarafından seçilmiş
 
En İyi Cevap

SORULAR

1. Geçmişte yeryüzünde yaşamış ve sonradan fosilleri bulunmuş birçok canlı bulunmaktadır. Bu canlılar günümüzde neden yaşamamaktadır?

  • Cevap:

Bunun sebebi bu canlıların neslinin tükenmesi ile ilgilidir. Nesli tükenen canlılar, artık doğada yaşayan bireyleri kalmayan veya üreyemeyecek kadar azalan canlı türleridir. Nesli tükenen canlıların fosilleri, bu canlıların geçmişte nasıl yaşadıklarını, neye benzediklerini ve nasıl evrimleştiklerini anlamamıza yardımcı olur. Nesli tükenen canlıların neden yaşamadıkları ise, bu canlıların yok olma süreçleri ile açıklanabilir. Yok olma, bir canlı türünün tamamen ortadan kaybolması anlamına gelir. Yok olmanın birçok nedeni olabilir. Bunlardan bazıları şunlardır:

  • Doğal nedenler: Doğal nedenler, canlıların yok olmasına sebep olan çevresel faktörlerdir. Örneğin iklim değişikliği, volkanik patlamalar, meteor çarpmaları, hastalıklar, yırtıcılar, rekabet, mutasyonlar gibi doğal nedenler, canlıların uyum sağlayamadıkları veya hayatta kalamadıkları durumlara yol açabilir. Örneğin dinozorlar, yaklaşık 66 milyon yıl önce Meksika’daki Yucatan Yarımadası’na düşen dev bir meteorun etkisiyle yok olmuştur.
  • İnsan kaynaklı nedenler: İnsan kaynaklı nedenler, insanların doğrudan veya dolaylı olarak canlıların yok olmasına sebep olan faktörlerdir. Örneğin avlanma, habitat yıkımı, kirlilik, küresel ısınma, istilacı türler, biyolojik silahlar gibi insan kaynaklı nedenler, canlıların yaşam alanlarını daraltabilir, popülasyonlarını azaltabilir veya soyunu kurutabilir. Örneğin mamutlar, insanların avlanması ve iklim değişikliği sonucu yok olmuştur.

2. Hastanelerde röntgen çekilen odaların kapılarında “Hamilelerin girmesi yasaktır.” ibaresini görürsünüz. Bu durumun sebebi ne olabilir?

  • Cevap: Hastanelerde röntgen çekilen odaların kapılarında “Hamilelerin girmesi yasaktır.” ibaresini görürsünüz. Bu durumun sebebi, röntgen ışınlarının iyonize radyasyon içermesi ve bu radyasyonun hamile kadınlar ve bebekleri için zararlı etkiler oluşturabilmesidir. Röntgen ışınları, hücrelerin DNA’sında hasar yapabilir, hücre ölümüne veya genetik değişikliklere neden olabilir. Bu da, bebeğin büyüme ve gelişmesinde gerilik, doğumsal anomaliler, nörolojik bozukluklar, kanser veya düşük riskini artırabilir. Röntgen ışınlarının zararlı etkileri, maruz kalınan radyasyon dozu ve süresi ile yakından ilişkilidir. Hamilelikte röntgen çektirmenin zararlı olup olmadığı, röntgenin hangi bölgeye çekildiği, kaç kez çekildiği ve alınan radyasyon miktarına bağlıdır. Genel olarak, hamilelikte alınan radyasyon dozu 5 rad altında ise bebeğe bir zarar vermez. Ancak 5 rad ile 10 rad arasında ise bebeğe zarar verme riski artar. 10 rad üzerinde ise ciddi sorunlar oluşabilir. Bu nedenle, hamilelikte röntgen çektirmekten mümkün olduğunca kaçınılmalıdır. Eğer hamilelik öncesi veya bilmeden röntgen çektirilmişse, doktora danışılmalı ve alınan radyasyon dozu hesaplanmalıdır. Hamilelikte röntgen çektirmek zorunlu ise, pelvik bölge kurşun bir bariyer ile korunmalı ve alınan radyasyon dozu en aza indirilmelidir.

3. Yabani meyveler, neden her zaman gördüğünüz diğer meyveler kadar gösterişli ve büyük değildir?

  • Cevap: Yabani meyveler, neden her zaman gördüğünüz diğer meyveler kadar gösterişli ve büyük değildir nedenleri şunlardır:
    • Seçilim baskısı: Yabani meyveler, doğal ortamlarında hayatta kalmak ve üremek için uyum sağlamışlardır. Bu, meyvelerin büyüklüğünü, rengini, tadını ve besin içeriğini etkileyebilir. Örneğin, yabani meyveler, tohumlarını yaymak için hayvanları çekmek için renkli veya tatlı olabilir. Ancak aynı zamanda, hayvanlar tarafından yenmemek için küçük veya acı olabilir. Yabani meyveler, ayrıca iklim, toprak, su, hastalık ve zararlılara karşı da dayanıklı olmak zorundadır. Bu faktörler, yabani meyvelerin büyümesini sınırlayabilir.
    • İnsan müdahalesi: İnsanlar tarafından yetiştirilen meyveler, yabani meyvelere göre daha büyük, daha tatlı, daha renkli ve daha az çekirdekli olma eğilimindedir. Bu, insanların meyveleri seçici bir şekilde eşleştirerek veya genetiği değiştirerek istedikleri özellikleri artırmalarının bir sonucudur. İnsanlar tarafından yetiştirilen meyveler, ayrıca sulama, gübreleme, budama ve ilaçlama gibi yöntemlerle de desteklenebilir. Bu yöntemler, meyvelerin büyümesine ve verimine katkıda bulunabilir.
    • Meyve çeşitliliği: Yabani meyveler, insanlar tarafından yetiştirilen meyvelere göre daha fazla çeşitlilik gösterebilir. Bu, yabani meyvelerin farklı ekolojik nişleri işgal etmesi ve farklı evrimsel süreçlere maruz kalması nedeniyle olabilir. Yabani meyveler arasında küçük olanlar da olduğu gibi büyük olanlar da vardır. Örneğin, yaban mersini küçük bir meyve iken avokado büyük bir meyvedir. Her ikisi de yabani olarak yetişebilir . Dolayısıyla, yabani meyvelerin küçük olması mutlak bir kural değildir.

Soru da bilgiden doğar, cevap da 

Hz. Mevlana

...