onlineodev.com 'a hoşgeldiz. Lütfen soru sormaktan ve cevap vermekten çekinmeyiniz
167 kez görüntülendi
Tarih kategorisinde tarafından

1 cevap

0 beğenilme 0 beğenilmeme
tarafından

10. Sınıf İlke Yayınları Tarih Ders Kitabı Sayfa 166 Cevabı

1. Ümmet ve millet kavramları siz de ne gibi duygular ifade etmektedir? Belirtiniz.

CevapToplumsal hayatımızı düzenleyen, birlik ve beraberliğimizi sağlayan, barış, huzur ve güven içinde yaşamamızı kolaylaştıran kavramlar bulunmaktadır. Bu kavramlar millet ve ümmet kavramları olarak yaşanmaktadır. Millet olmak ve ümmet olmak insanların ortak mirasa sahip olarak ortak gaye için çalışmaları anlamına gelir.Millet olmak, kültür ırkına sahip çıkmak, milli değerleri yaşamak, barış ve adaleti sağlayarak vatanı korumak, devleti payidar kılmak anlamına gelir. Ümmet olmak, din birliği ve beraberliği içinde olmak, ortak gayeye hizmet etmek, adaletli bir dünyada yaşamak anlamına gelir. Bu iki kavram da birlik ve beraberliğin insanlar için vazgeçilmez olduğunu anlatır.

2. Osmanlı Devleti, hâkimiyeti altına almış olduğu birçok milleti kendine bağlamak için nasıl politika izlemiş olabilir? Açıklayınız.

Cevap:

Osmanlı Devleti, hâkimiyeti altına almış olduğu birçok milleti kendine bağlamak için millet sistemi adı verilen bir politika izlemiştir. Bu sistemde, devlet, toplumun farklı din ve mezheplere sahip unsurlarını kendi içinde özerk bir şekilde yönetmeye bırakmıştır. Böylece, devletin adalet ve hoşgörü politikasına dayanan bir yönetim anlayışı ortaya çıkmıştırMillet sistemi, Osmanlı Devleti’nin gayrimüslim tebaasını koruma altına alan zimmet ve eman uygulamalarıyla da ilişkilidirZimmet, gayrimüslimlerin cizye karşılığında Müslümanlara tabi olması; eman ise gayrimüslimlerin can ve mal güvenliğinin sağlanması anlamına gelmektedir.

OSMANLI TOPLUM YAPISI CEVABI

OSMANLILARDA İNSAN VE TOPLUM ANLAYIŞI
İnsan, yaratıkların en şereflisidir. O, yaratılışı gereği medenidir. O hâlde insan geçimini temin edebilmek ve hayatını sürdürebilmek için diğer insanlara muhtaçtır. İşte bu ihtiyaç, toplumların ve milletlerin oluşmasına yol açmıştır. Çünkü toplum hayatını sürdürebilmek ancak dayanışma ve yardımlaşmayla mümkündür. Toplum üyeleri arasındaki uyumun devamı, her ferdin toplum içinde yaratılıştan sahip olduğu yeteneğinin gerektirdiği mevkide bulunmasına ve bu yerini korumasına bağlıdır. Böyle bir iş bölümü, ister istemez toplumda bir farklılaşmayı ve tabakalaşmayı zorunlu kılmaktadır.

Metne göre Osmanlılarda insan ve toplum anlayışı ile ilgili olarak ne gibi çıkarımlarda bulunabilirsiniz?

Cevap: Osmanlılarda insana büyük değer ve kıymet verilirdi. Toplum hayatının temelinde ise dayanışma ve yardımlaşma vardır. 

10. Sınıf İlke Yayınları Tarih Ders Kitabı Sayfa 167 Cevabı

OSMANLI MİLLET SİSTEMİ

XVI. yüzyılda Osmanlı Devleti’nin fetihlerle genişlemeye başlamasıyla etnik yapısı da değişti. Zamanla birçok millet Osmanlı toplumu içinde yer aldı. Osmanlı Devleti’nde egemen güç Türkler olmakla beraber ülkede Rumlar, Ermeniler, Bulgarlar, Slavlar ve Araplar gibi birçok ulus beraber yaşadı. Osmanlılar farklı dinî ve kültürel kimliklere sahip toplum kesimlerini ırk esasına göre değil din esasına göre teşkilatlandırdı. Millet sistemi olarak adlandırılan bu teşkilatlanma, çok farklı etnik ve dinsel gruplardan oluşan insanların imparatorluk yapısına uydurulmasıyla meydana gelen özgün bir toplumsal yapılanmadır. Bu sistemde; din ve mezhep temelinde ayrışan toplumsal bütünlüklere devlet egemenliğini tanımaları ve belirli bir vergi yükümlülüğü karşısında iç toplumsal örgütlenişleri ile din, dil, eğitim ve hukuk alanında özerklik tanındı. Neticede Osmanlı Devleti, millet sistemi ile sınırları içerisinde yaşayan milletlere karşı özgürlüğü tanıyarak, bu milletlerin Osmanlı çatısı altında kaynaşmasını sağladı.

Klasik Dönem Osmanlı toplumunun nüfus yapısı hakkında ne gibi çıkarımlarda bulunabilirsiniz?

Cevap
  • Klasik Dönem Osmanlı toplumu, etnik, dini ve kültürel açıdan çok çeşitliydi. Osmanlı Devletinin sınırları genişledikçe Türkmenlerin yanı sıra Slavlar, Bulgarlar, Rumlar, Araplar, Romanlar ve Ermeniler gibi farklı milletler de Osmanlı toplumuna dahil oldu.
  • Osmanlı toplumu, İslam hukukuna göre dinî bağlılıklarına göre ikiye ayrılıyordu: Müslümanlar ve gayrimüslimler. Gayrimüslimler ise kendi dinî cemaatleri (millet) içinde özerk bir şekilde yaşayabiliyorlardı.
  • Osmanlı toplumu, aynı zamanda meslekî ve sosyal sınıflara göre de farklılaşıyordu. Osmanlı siyasî ve idarî teşkilâtının temelini oluşturan askerî sınıf (askerî), devlet hizmetinde bulunan veya devletten maaş alan kişilerden oluşuyordu. Bu sınıfın en önemli unsuru ise yeniçerilerdi.
  • Askerî sınıfın dışında kalan ve vergi veren sivil halk ise reaya olarak adlandırılıyordu. Reaya içinde çiftçiler, tüccarlar, zanaatkârlar, ulema ve tekke mensupları gibi farklı meslek grupları vardı.
  • Osmanlı toplumunun nüfus sayısı ise 16. yüzyıldan itibaren artmaya başladı. 1520 yılında yaklaşık 11.7 milyon olan nüfus, 1566 yılında 15 milyona, 1683 yılında ise 30 milyona ulaştı. 19. yüzyılın sonunda ise nüfus yaklaşık 20 milyon civarındaydı.

10. Sınıf İlke Yayınları Tarih Ders Kitabı Sayfa 169 Cevabı

OSMANLI’DA İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜ
“Biz ki Sultan Murat Han oğlu Padişah Sultan Mehmet Han’ız. Yerleri ve gökleri yaratan Allah adına, büyük Peygamberimiz Muhammed Mustafa aleyhisselam adına, yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim adına, babamızın ruhuna, oğullarımız adına, bindiğimiz at, kuşandığım 12 kılıç adına yemin ederiz ki: Şehrin Katolik papazları tarafından bize temsilci olarak gönderilen elçinin dileği üzerine, Galata halkının, bize bağlı olan diğer halklar gibi, âdet ve ibadetlerini serbestçe yapmalarına izin veriyoruz.
Sadece Galata Hisarı yıkılacak; halkın barınak, dükkân, bağ, değirmen, gemi, ticarethane ve diğer mallarına dokunulmayacaktır. Ailelerine eskisi gibi sahip olacaklar, Görsel 7.1: Fatih ile Ortodoks Patriği (Genodios) mozaiği istedikleri şekilde idare edeceklerdir. mallarını her yerde satmaya izinlidirler. Ancak itaat altında bulunan diğer milletler gibi vergi vermekle mükellef olacaklardır. Bu kanun ve kurallar bugünden başlayıp ebediyen hükümran olacaktır. Biz onları kendimizi korur gibi gözeteceğiz. Bu bölge halkı kiliselerinde diledikleri gibi ayin düzenleyebileceklerdir, kiliseleri camiye çevrilmeyecektir. Yeniçeri ordusuna katılmak üzere çocuklarını almayacağız. Dinimizi kabul etmeyenlere karşı asla zor kullanmayacağız. Galata halkına vadediyoruz.

Kendilerini bir köle gibi idare etmeyeceğiz. Başlarına kendilerinden birini tayin eyleyeceğiz. İçlerinden birini anlaşmazlıkları halletmek üzere seçsinler. Din adamlarına kötü söz söylenmeyecektir. Burada yazılı olduğu gibi vergisini verenler, kanunlara uyanlar serbesttir.”

Fatih’in yukarıdaki fermanından hareketle Osmanlı Devleti’nin farklı milletlere bakışlarıyla ilgili ne gibi çıkarımlarda bulunabilirsiniz? Açıklayınız.

Cevabı: Osmanlı Devleti farklı milletlere adaletli, saygılı ve hoşgörülü bir şekilde yaklaşmıştır. 

Gök kubbe altında bir arada yaşamak” sözünü Osmanlı millet sistemi açısından arkadaşlarınızla değerlendiriniz.

CevabıOsmanlı Devleti’nde millet sisteminde müslimler ve gayrimüslimler bir arada yaşamaktaydı. Bu da toplumda adalet, barış, güven ve özgürlük ortamının yerleşik hale gelmesinde etkili olmuştur. Osmanlı Devleti’nin uzun yıllar varlık göstermesi hoşgörüye dayanan bir anlayışın olmasından ileri gelmektedir.

Gök kubbe altında bir arada yaşamak sözü, insanların barış, güven, adalet, özgür bir toplumun bireyleri olarak yaşamaları anlamına gelir. Farklı değer, kültür ve dinlere sahip olan insanların tek bir çatı altında yaşaması devletlerin adil ve hoşgörülü olmasına bağlı olarak gerçekleşmektedir. İnsanların bir arada yaşaması bir erdemdir.

Onlineodev.com'a hoş geldiniz! Okul derslerinizdeki ödevleriniz ve anlamadığınız konular için aradığınız hızlı ve doğru cevapları burada bulabilirsiniz.

Sayfa Başlığı Buraya Gelecek
...