onlineodev.com`u daha etkin ve verimli kullabilmeniz için, yandex.com.tr, bing.com, yahoo.com gibi arama motorlarını kullanmanızı tavsiye etmektedir.
143 kez görüntülendi

1 cevap

0 beğenilme 0 beğenilmeme

tarafından seçilmiş
 
En İyi Cevap

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Meb Yayınları 1. Ünite Giriş Sayfa 23, 24, 25, 26 Ünite Sonu Ölçme ve Değerlendirme Soruları ve Cevapları

ÜNİTE SONU ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME CEVAPLARI

11. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 23 Cevapları

A) Aşağıdaki cümlelerin başına yargılar doğru ise “D”, yanlış ise “Y” yazınız.

(D) 1. Edebiyat, toplum sorunlarını dile getiren ve bunu yaparken de toplumsal değişime etkide

bulunan bir sanat dalıdır.

(Y) 2. Her edebî eser, bir edebiyat akımına bağlı olarak yazılmak zorundadır.

(D) 3. Edebiyat alanında yazılan eserler, sanat veya edebiyat akımlarını oluşturabilir.

(Y) 4. Sunum sırasında slaytlardaki yazıları aynen okumak, izleyici kitlesi üzerinde büyük bir etki oluşturur.

(D) 5. Edebî eserler genellikle belli bir sanat anlayışı doğrultusunda yazılır.

B) Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri, verilen kelimelerle doğru biçimde doldurunuz.

(2- parnasizm, realizm, 1- natüralizm, 3- sembolizm, 5- klasisizm, 4- romantizm)

C) Aşağıda verilenleri doğru biçimde eşleştiriniz.

  • gerçekçilik (realizm)
  • doğalcılık ( natüralizm)
  • gerçeküstücülük (sürrealizm)
  • simgecilik ( sembolizm)
  • coşumculuk (romantizm)
  • izlenimcilik (simgecilik)

Ç) Aşağıdaki soruları cevaplayınız. Cevaplarınızı defterinize yazınız.

1. Edebiyatın toplumsal yaşamı etkilediğini konu edinen eserlere bir örnek veriniz.

Cevap:

Edebiyatın toplumsal yaşamı etkilediğini konu edinen eserlerden biri, Halide Edip Adıvar’ın Ateşten Gömlek adlı romanıdır. Bu roman, Kurtuluş Savaşı’nın başlangıcını ve gelişimini anlatan bir tarihî romandır. Romanın kahramanları, savaşın içinde yer alan ve Türk milletinin bağımsızlığı için mücadele eden çeşitli kişilerdir. Bu kişiler arasında, Ayşe adlı bir kadın öğretmen, İhsan adlı bir doktor, Ahmet Celal adlı bir subay, Kerim adlı bir aşiret reisi ve Mustafa Kemal Paşa gibi tarihi şahsiyetler vardır.

Roman, edebiyatın toplumsal yaşamı etkilediğini konu edinmesi bakımından önemlidir. Çünkü roman, Kurtuluş Savaşı’nın gerçek olaylarını ve kahramanlarını anlatarak, okuyuculara tarihi bilgi verir. Ayrıca roman, savaşın zorluklarına ve acılarına rağmen, Türk milletinin vatan sevgisi, cesareti, fedakârlığı ve inancını göstererek, okuyuculara millî duygu aşılar. Roman, aynı zamanda kadınların savaştaki rolünü ve önemini de vurgulayarak, okuyuculara toplumsal cinsiyet eşitliği mesajı verir.

2. Toplumsal sorunlara değinen edebî eserlerin topluma yararları hakkında bilgi veriniz.

Cevap: 

Edebiyat, insanın hayatını, duygu ve düşüncelerini, kültürünü, tarihini, inançlarını ve sorunlarını dile getiren bir sanat dalıdır. Edebiyat, aynı zamanda toplumun aynasıdır. Toplumda yaşanan olaylar, değişimler, çatışmalar, gelişmeler edebiyatın konusu olabilir. Edebiyat, toplumsal sorunlara değinerek hem toplumun farkındalığını arttırır hem de çözüm yolları önerir.

Toplumsal sorunlara değinen edebî eserlerin topluma yararları şunlardır:

  • Toplumsal sorunlara değinen edebî eserler, toplumda bunların tartışılmasını sağlar ve sosyal problemlerin çözümünde katkı sağlar.
  • Edebi eserler toplumsal bilincin oluşmasında, toplumun yeniden biçimlendirilmesinde ve ortak idealin oluşmasında önemli görevler üstlenir.
  • Edebi eserler, toplumun önemli bir kesimini doğrudan ya da dolaylı olarak etkileyen meseleleri ele alarak, okurda empati ve duyarlılık geliştirir.
  • Edebi eserler, toplumun tarihini, kültürünü, değerlerini ve geleneklerini yansıtarak, toplumsal hafızayı canlı tutar ve kimlik bilincini pekiştirir.
  • Edebi eserler, toplumda var olan olumsuz örnekleri, yozlaşmışlıkları, adaletsizlikleri ve baskıları göstererek, bunlarla yüzleşmeyi ve değişimi teşvik eder.

3. Edebiyat akımlarının sanatçılara katkıları hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Cevap: 

Edebiyat akımları, sanatçılara birçok yönden katkı sağlamıştır. Bunlardan bazıları şunlardır:

  • Edebiyat akımları, sanatçılara yeni fikirler, yöntemler, teknikler ve biçimler sunmuştur. Sanatçılar, edebiyat akımlarının ilkelerini benimseyerek veya eleştirerek, kendi üsluplarını ve yaratıcılıklarını geliştirmişlerdir. Örneğin, romantizm akımı, sanatçılara duygularını ve hayallerini özgürce ifade etme imkânı vermiştir. Gerçekçilik akımı, sanatçılara toplumsal sorunlara ve günlük yaşama dikkat çekme fırsatı vermiştir. Simgecilik akımı, sanatçılara dilin anlam yaratma gücünü kullanma becerisi vermiştir.
  • Edebiyat akımları, sanatçılara birbirleriyle iletişim kurma ve etkileşimde bulunma olanağı sağlamıştır. Sanatçılar, edebiyat akımlarının temsilcileri olarak bir araya gelerek, eserlerini paylaşmış, tartışmış, eleştirmiş ve desteklemişlerdir. Böylece, sanatçılar hem kendi bakış açılarını genişletmiş hem de başka sanatçılardan ilham almışlardır. Örneğin, Tanzimat akımı, sanatçılara batılılaşma sürecindeki Türkiye’nin durumunu değerlendirme ve batılı edebiyattan yararlanma imkânı vermiştir. Milli Edebiyat akımı, sanatçılara milli kimlik ve kültür bilincini pekiştirme ve Türkçe’yi geliştirme imkânı vermiştir. Garip akımı, sanatçılara şiirde yeni bir dil ve anlatım yaratma imkânı vermiştir.
  • Edebiyat akımları, sanatçılara topluma ve tarihe katkıda bulunma şansı vermiştir. Sanatçılar, edebiyat akımlarının savunduğu değerler doğrultusunda toplumu aydınlatmış, eğitmiş, yönlendirmiş ve dönüştürmüştür. Ayrıca sanatçılar, edebiyat akımlarının yansıttığı çağın ruhunu ve özelliklerini eserlerine aktarmış, böylece tarihi tanıklık etmiş ve gelecek nesillere aktarmışlardır. Örneğin, Servet-i Fünun akımı, sanatçılara topluma estetik zevk aşılamak ve batılılaşmanın getirdiği bunalım ve yabancılaşmayla baş etmek için katkıda bulunmuştur. Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatında Toplumcu Gerçekçilik Akımının temsilcileri ise toplumun sorunlarına duyarlılık göstererek halkın sesi olmuşlardır.

4. Bir sunum yapılırken uyulması gereken beş temel ilkeyi yazınız.

Cevap: 

Bu beş temel ilke şunlardır:

  • Diksiyon: Sunum yaparken konuşmanın akıcı, anlaşılır ve etkili olması için diksiyon önemlidir. Diksiyon, sesin doğru kullanımı, hece ve kelimelerin doğru vurgulanması, tonlama, duraklama ve nefes alıp verme gibi unsurları içerir. Diksiyonu geliştirmek için ses egzersizleri, metin okuma, şiir söyleme gibi yöntemler uygulanabilir.
  • Beden dili: Sunum yaparken beden dili de konuşmanın içeriği kadar önemlidir. Beden dili, mimikler, jestler, duruş, bakış, el kol hareketleri gibi bedensel ifadeleri kapsar. Beden dili, sunum yapan kişinin kendine güvenini, heyecanını, ilgisini ve duygularını yansıtır. Beden dilini doğru kullanmak için ayna karşısında prova yapmak, rahat ve dik durmak, göz teması kurmak, abartılı hareketlerden kaçınmak gerekir.
  • Ses tonu: Sunum yaparken ses tonu da iletişimin önemli bir parçasıdır. Ses tonu, konuşmanın hızı, yüksekliği, alçaklığı, şiddeti ve tonlaması gibi sesin niteliklerini belirtir. Ses tonu, sunum yapan kişinin mesajını daha etkili ve ikna edici bir şekilde aktarmasını sağlar. Ses tonunu ayarlamak için nefes egzersizleri, sesi yormamak, monotonluktan kaçınmak ve vurgulamak istediğimiz noktalarda sesi değiştirmek faydalı olabilir.
  • Göz teması: Sunum yaparken göz teması da dinleyicilerle bağ kurmanın ve ilgilerini çekmenin bir yolu olarak görülebilir. Göz teması, sunum yapan kişinin dinleyicilere baktığı süreyi ve sıklığını ifade eder. Göz teması, sunum yapan kişinin samimiyetini, güvenilirliğini ve saygısını gösterir. Göz temasını sağlamak için dinleyicilerin her birine eşit şekilde bakmaya çalışmak, bakışları kaçırmamak ve bakışları sabitlememek gerekir.
  • Mimikler: Sunum yaparken mimikler de sunumun canlılığını ve etkisini arttıran bir faktördür. Mimikler, yüz kaslarının hareketleriyle oluşan yüz ifadeleridir. Mimikler, sunum yapan kişinin duygu durumunu, tutumunu ve düşüncelerini ortaya koyar. Mimikleri doğru kullanmak için yüz kaslarını gevşetmek, gülümsemek, kaşları çatmamak ve mimikleri konuşma içeriğiyle uyumlu hale getirmek önemlidir.

5. Klasisizm akımının Türk edebiyatını fazla etkilememesinin nedenlerini açıklayınız.

Cevap:

Klasisizm akımı, 17. yüzyılda Fransa’da ortaya çıkan ve akıl, sağduyu, kural ve düzen gibi ilkeleri benimseyen bir edebiyat akımıdır. Bu akım, Yunan ve Latin edebiyatlarını örnek alarak, sanatta mükemmellik ve evrensellik aramıştır. Klasisizm akımının temsilcileri arasında Boileau, La Fontaine, Racine, Corneille, Moliere gibi ünlü sanatçılar vardır.

Türk edebiyatında ise klasisizm akımının fazla bir etkisi olmamıştır. Bunun nedenleri şunlardır:

  • Türk edebiyatı, Batı’ya açıldığında klasisizm dönemi zaten bitmişti. Türk edebiyatının Batılılaşma süreci 19. yüzyılın başlarında Tanzimat Fermanı ile başlamıştır. Bu dönemde Fransa’da romantizm akımı hakimdi. Dolayısıyla Türk sanatçıları daha çok romantizmden etkilenmişlerdir.
  • Klasisizm akımı, Fransa’da siyasi ve sosyal bir düzenin oluşmasından sonra ortaya çıkmıştır. Fransa’da monarşi güçlenmiş, kilise ve derebeyliklerin direnişi kırılmış, soylular saraya bağlanmıştır. Türk edebiyatında ise böyle bir düzen yoktu. Osmanlı İmparatorluğu 19. yüzyılda gerileme dönemine girmiş, iç ve dış sorunlarla boğuşmuş, toprak kaybetmiş, isyanlarla karşılaşmıştır. Bu durum Türk sanatçılarını daha çok toplumsal sorunlara yönelten bir edebiyata itmiştir.
  • Klasisizm akımı, Yunan ve Latin edebiyatlarını örnek almıştır. Bu edebiyatlar, Türk edebiyatından farklı bir kültür ve geleneğe sahiptir. Türk edebiyatının kökeni ise İslam medeniyeti ve Doğu kültürüdür. Bu yüzden Türk sanatçıları klasisizmin kurallarına ve örneklerine uygun eserler vermekten zorlanmışlardır.

11. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 24-25 Cevapları

1. Cevap: C

2. Cevap: E

3. Cevap: D

4. Cevap: D

5. Cevap: D

6. Cevap: D

11. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 26 Cevapları

Aşağıdaki bulmacayı çözünüz.

1. Klasisizm akımına tepki olarak oluşmuş bir edebî akım. (ROMANTİZM)

2. Natüralizm akımının etkilendiği düşünce akımı. (DETERMİNİZM)

3. Freud’un psikanaliz kuramından etkilenen edebiyat akımı. (SÜRREALİZM)

4. Özel adlardan sonra gelen çekim eklerini ayırmak için kullanılan noktalama işareti. (KESME İŞARETİ)

5. Lale Devri’ndeki sosyal yaşamı şiirlerine yansıtan divan şairi. (NEDİM)

6. Yarı ya da tam karartılmış bir odada bir gösterici ile beyaz perdeye ya da duvara yansıtılarak öğretim etkinliklerinde kullanılan saydam resim. (SLAYT)

7. Balzac, Çehov, Gogol, Dostoyevski gibi sanatçıların bağlı olduğu edebiyat akımı. (REALİZM)

8. Reşat Nuri Güntekin’in edebiyat ile toplum ilişkisini yansıtan bir romanı. (ÇALIŞKUŞU)

9. Aynı görüşe sahip sanatçıların belirledikleri ilkeler doğrultusunda eser ortaya koymalarıyla oluşan edebî anlayışa verilen ad. (EDEBİ AKIM)

10. Türk dili ve edebiyatı üzerine araştırmalar yapmış bir akademisyenimiz. (İSMAİL ÇETİŞLİ)

Soru da bilgiden doğar, cevap da 

Hz. Mevlana

...