onlineodev.com`u daha etkin ve verimli kullabilmeniz için, yandex.com.tr, bing.com, yahoo.com gibi arama motorlarını kullanmanızı tavsiye etmektedir.
76 kez görüntülendi
Kimya kategorisinde

1 cevap

0 beğenilme 0 beğenilmeme

tarafından seçilmiş
 
En İyi Cevap

1. Dünya’nın 3/4’ü sularla kaplı olduğu hâlde neden su sıkıntısı yaşanmaktadır? Su sıkıntısı yaşanmaması için neler yapılabilir?

Dünya’nın 3/4’ü sularla kaplı olduğu hâlde neden su sıkıntısı yaşanmaktadır? Bu sorunun cevabı, Dünya’daki su kaynaklarının çoğunun tuzlu su olması ve tatlı su kaynaklarının da kısıtlı ve kirli olmasıdır. Dünyanın büyük bir kısmı okyanus, deniz, göl ve nehirlerin kapladığı su kaynaklarından oluşur. Ancak bu su kaynaklarının %97’si tuzlu sudan oluşur, bu nedenle tüketime uygun değildir. Geriye kalan %3’ü tatlı su kaynaklarını oluştursa da bunların da %68.7’si buz dağları ve buz örtüsü hâlindedir. Tüketilebilir yer üstü su kaynakları yeryüzündeki tüm su kaynaklarının sadece %0.3’ü kadardır. Bu kaynakların da çeşitli tarım ve sanayi faaliyetleriyle kirletilmesi, su sorununa yol açmaktadır.

Su sıkıntısı yaşanmaması için neler yapılabilir? Bu sorunun cevabı ise, su tasarrufu yapmak ve su kaynaklarını korumaktır. Su tasarrufu yapmak için şu yöntemler uygulanabilir:

  • Ekonomik musluk başlığı kullanarak yarı yarıya su tasarrufu yapabiliriz.
  • Ellerimizi yıkarken sabunladıktan sonra musluğun kapalı olmasına azami özen göstermeliyiz. Az su alıp elimizi 20 saniye sabunlar sonrasında musluğu az açıp elimizi yıkarsan harcayacağımız su miktarı 100-200 mililitre olacaktır. Ellerimizi yıkarken musluğu açık bırakırsak 2-3 litre suyu boşa da akıtmış olabiliriz. Her el yıkamamızda 1 litre su tasarrufu yapsak çok ciddi miktarda su tasarrufu sağlayabiliriz.
  • Dişlerimizi fırçalarken, tıraş olurken musluğun kapalı olmasına azami özen göstermeliyiz. Aynı şekilde duş alırken ve çamaşır makinesini de tam doldurup çalıştırarak da önemli bir tasarruf sağlayabiliriz.
  • Sebzelerimizi, meyvelerimizi her zamankinden daha fazla yıkıyoruz. Bunu yaparken de bir kap içinde onları bekletip, sonra durulama yaparak ve bu suyu da bitkileri sulamada kullanarak su tasarrufu yapabiliriz.
  • Duş alırken veya diğer zamanlarda sıcak su musluğunu açtığımızda gelen ilk soğuk suyu tekrar geri sisteme veren vana yapıları kullanabiliriz. Bu sistem yoksa ilk gelen soğuk suları bir kapta biriktirip bitkileri sulamada kullanabiliriz.
  • Sifon haznesine 1 litrelik pet şişe koymak da oldukça pratik bir tasarruf yöntemi.
  • Bitkileri buharlaşmanın en az olduğu rüzgarsız, gün içinde havanın en soğuk ve nemin en yüksek olduğu zamanlarda sulayabiliriz. Böylelikle daha az su ile bitkilerin su ihtiyacını karşılayabiliriz.

Su kaynaklarını korumak için ise şu yöntemler uygulanabilir:

  • Su kirliliğine neden olan atıkları doğaya bırakmamalıyız. Bunun yerine geri dönüşüm veya bertaraf yöntemleri kullanmalıyız.
  • Su kaynaklarının korunması için yasal düzenlemeler yapılmalı ve denetimler artırılmalıdır. Su kaynaklarını kirletenlere cezai yaptırımlar uygulanmalıdır.
  • Su kaynaklarının sürdürülebilirliği için bilinçli tüketim alışkanlıkları geliştirmeliyiz. Su israfını önlemeli ve su tasarrufu yapmalıyız.
  • Su kaynaklarının korunması için eğitim ve farkındalık çalışmaları yapılmalıdır. Okullarda, iş yerlerinde ve toplumda suyun önemi ve korunması konusunda bilgilendirme yapılmalıdır.
  • Su kaynaklarının korunması için doğal dengenin bozulmamasına dikkat etmeliyiz. Ağaçlandırma, erozyon önleme, biyolojik çeşitliliği koruma gibi çevre dostu uygulamalar yapmalıyız.

2. Deniz suyu tuzlu olduğu hâlde ırmak suları genellikle tuzlu değildir. Bunun nedeni nedir?

  • Deniz suyu tuzlu olduğu hâlde ırmak suları genellikle tuzlu değildir. Bunun nedeni, ırmak sularının kaynağının yağmur suyu veya eriyen kar ve buzullar gibi tatlı su kaynakları olmasıdır. Yağmur suyu, atmosferdeki su buharının yoğunlaşmasıyla oluşur. Su buharı, deniz yüzeyindeki saf suyun Güneş enerjisiyle buharlaşmasıyla atmosfere karışır. Bu süreçte deniz suyundaki tuz ve diğer çözünmüş maddeler suda kalır. Bu nedenle yağmur suyu tuzsuzdur. Yağmur suyu yeryüzüne düştüğünde akarsu ve nehirleri oluşturur. Bu sular da denizlere ve okyanuslara akar.
  • Deniz suyu ise tuzlu olduğu hâlde ırmak suları genellikle tuzlu değildir. Bunun nedeni, deniz suyunun içinde çözünmüş halde çok miktarda tuz ve diğer mineraller bulunmasıdır. Deniz suyundaki tuzun kaynağı yeryüzündeki kayaçlardır. Yağmur suyu kayaçlarla etkileştiğinde kayaçların aşınmasına ve iyonlar oluşmasına neden olur. İyonlar akarsu ve nehirlerle taşınarak denizlere ve okyanuslara ulaşır. Bu iyonların büyük bir kısmı kalsiyum, magnezyum, sodyum ve klorür iyonlarıdır. Bu iyonlar deniz suyunda çözünerek tuz oluşturur. Ayrıca deniz suyundaki tuzu artıran diğer bir kaynak da sualtındaki volkanlardır. Suyun magmanın yapısındaki eriyik haldeki sıcak kayaçlarla etkileşmesi sonucu ortaya çıkar.

3. Yeryüzünde kullanılabilir sular hangileridir?

  • Yeryüzünde kullanılabilir sular, suyun içindeki tuz oranına ve insanların ihtiyaçlarına göre değişir. Genel olarak, tatlı sular kullanılabilir sular olarak kabul edilir. Tatlı sular, suyun içindeki tuz oranı %1’in altında olan suları ifade eder. Tatlı suların yarısından fazlası buzullarda depolanmıştır. Buzullar eridiğinde akarsu ve göl gibi yüzey sularını oluşturur. Tatlı suların yaklaşık %30’u ise yer altı sularıdır. Yer altı suları kuyu, sondaj veya kaynak gibi yollarla yeryüzüne çıkarılır. Tatlı suların çok küçük bir kısmı ise atmosferde su buharı olarak bulunur.
  • Tuzlu sular ise suyun içindeki tuz oranı %1’in üzerinde olan suları ifade eder. Tuzlu suların büyük bir kısmını okyanuslar ve denizler oluşturur. Okyanuslar ve denizler yeryüzündeki suların yaklaşık %97’sini kaplar. Tuzlu sular genellikle içme ve tarım amaçlı kullanılmaz. Ancak tuzlu sular balıkçılık, turizm, ulaşım gibi alanlarda kullanılabilir. Ayrıca tuzlu sular arıtma veya damıtma gibi işlemlerle tatlı suya dönüştürülebilir.

4. Su tasarrufu yapmak neden önemlidir?

  • Su tasarrufu yapmak, suyun verimli ve sürdürülebilir bir şekilde kullanılması ve israf edilmemesi anlamına gelir. Su tasarrufu yapmak önemlidir, çünkü su hayati bir kaynaktır ve insan yaşamının temel ihtiyacıdır. Su tasarrufu yapmak hem bireysel hem de toplumsal faydalar sağlar. Bunlardan bazıları şunlardır:
  • Su tasarrufu yapmak, su kaynaklarının korunmasına ve kirlenmesinin önlenmesine katkıda bulunur. Su kaynakları sınırlı ve tükenmeye yüz tutmuştur. Su kıtlığı ve kuraklık gibi sorunlar giderek artmaktadır. Bu nedenle, suyun bilinçli bir şekilde kullanılması ve boşa harcanmaması gerekir.
  • Su tasarrufu yapmak, enerji tasarrufu da sağlar. Su arıtma, dağıtım ve ısıtma gibi işlemler çok fazla enerji tüketir. Bu da fosil yakıtların kullanımını ve sera gazı emisyonlarını artırır. Bu da küresel ısınma ve iklim değişikliği gibi çevresel sorunlara yol açar. Su tasarrufu yaparak, enerji tüketimini ve çevresel etkilerini azaltabiliriz.
  • Su tasarrufu yapmak, ekonomik tasarruf da sağlar. Su faturaları, elektrik faturaları ve bakım masrafları su tasarrufu ile düşer. Ayrıca, su tasarrufu yaparak cihazların ömrünü uzatır ve verimliliğini artırırız. Su tesisatı, kazan, bulaşık makinesi, çamaşır makinesi gibi cihazlarda kireç oluşumu ve arızalanma riski azalır.
  • Su tasarrufu yapmak, sağlık ve hijyen için de önemlidir. Temiz ve güvenli su kaynaklarına erişim herkesin hakkıdır. Ancak dünyada yaklaşık 2 milyar insan temiz içme suyundan yoksundur. Bu da pek çok hastalığa ve ölüme neden olur. Su tasarrufu yaparak, su kaynaklarının adil ve eşit bir şekilde paylaşılmasını sağlayabiliriz.
  • Su tasarrufu yapmak, biyoçeşitlilik ve ekosistemler için de hayati önem taşır. Su, tüm canlıların yaşamını sürdürmesi için gerekli olan besinlerin yetişmesi ve taşınması için şarttır. Su olmadan pek çok bitki ve hayvan türü yok olabilir. Ayrıca, su kaynakları rekreasyon, turizm, kültür gibi sosyal faydalar da sunar.

5. Sert su ve yumuşak su ne demektir?

Sert su ve yumuşak su, suyun içinde çözünmüş halde bulunan kalsiyum ve magnezyum iyonlarının miktarına göre tanımlanan iki farklı su türüdür. Sert su, yüksek miktarda kalsiyum ve magnezyum iyonları içeren sudur. Yumuşak su ise düşük miktarda kalsiyum ve magnezyum iyonları içeren sudur.

  • Sert su, genellikle kireç taşı gibi kalsiyum ve magnezyum bakımından zengin kayalardan geçen yer altı sularıdır. Yumuşak su ise genellikle yağmur suyu veya kaynak sularıdır. Sert suyun sertliği, Fransız sertlik derecesi (°fH) veya Alman sertlik derecesi (°dH) gibi birimlerle ölçülür. Sertlik derecesi arttıkça, suyun sertliği de artar.
  • Sert su ve yumuşak su, kullanım alanlarına ve etkilerine göre farklılık gösterir. Sert su, temizlik ürünleriyle köpürme yapmaz, bulaşık ve çamaşırlarda leke bırakır, cilt ve saçlarda kuruluk yapar, tesisat ve cihazlarda kireç oluşumuna neden olur. Yumuşak su ise temizlik ürünleriyle köpürme yapar, bulaşık ve çamaşırlarda leke bırakmaz, cilt ve saçlarda yumuşaklık sağlar, tesisat ve cihazlarda kireç oluşumunu önler.
  • Sert su ve yumuşak su arasındaki farkı anlamak için basit bir test yapılabilir. Bir bardak sert suya birkaç damla sabun eklenirse, köpük oluşmaz. Bir bardak yumuşak suya birkaç damla sabun eklenirse, köpük oluşur.
  • Sert suyun yumuşatılması için çeşitli yöntemler kullanılabilir. Bunlardan en yaygın olanı iyon değiştirme yöntemidir. Bu yöntemde, sert suyun içindeki kalsiyum ve magnezyum iyonları sodyum iyonlarıyla değiştirilir. Böylece sert sudan yumuşak su elde edilir. Bu işlem için iyon değiştirici reçineler veya tuz tabletleri kullanılır.

6. Aşağıdaki tabloda bir kişinin günlük su ihtiyacı verilmiştir. Buna göre dört kişilik bir ailenin su harcaması kaç litredir?

Cevap: 632 L

7. Tabloya göre nerelerde daha fazla su kullanılmaktadır? Su kullanımını azaltmak için neler yapılabilir?
Cevap: Tabloya göre banyo, çamaşır yıkama ve WC’de daha fazla su kullanılmaktadır. Su kullanımını azaltmak için banyo yaparken ve WC’de gereksiz yere suyu açmamalıyız. Çamaşırlarımızı makine de ve soğuk suyla yıkamalıyız.

8. Evlerde kullanılan çaydanlık, tencere gibi mutfak gereçlerinin dibinde neden kireç oluşur?

Evlerde kullanılan çaydanlık, tencere gibi mutfak gereçlerinin dibinde kireç oluşmasının nedeni, sert sudur. Sert su, içinde yüksek miktarda Ca2+ ve Mg2+ iyonları bulunan sudur. Bu iyonlar, suyun içindeki karbonat (CO3 2-) ve bikarbonat (HCO3 -) iyonlarıyla çözünmeyen tuzlar oluştururlar. Bu tuzlar, kalsiyum karbonat (CaCO3) ve magnezyum karbonat (MgCO3) olarak bilinirler. Sert su kaynatıldığında veya buharlaştığında bu tuzlar suyun içinde çözünemezler ve çökelirler. Bu çökeltiler, çaydanlık, tencere gibi mutfak gereçlerinin dibinde beyaz renkli bir tabaka oluştururlar. Bu tabakaya kireç denir. Kireç, suyun kalitesini ve ısınmasını olumsuz etkiler. Ayrıca mutfak gereçlerinin ömrünü kısaltır. Kireç oluşumunu önlemek için sert suyun yumuşatılması gerekir. Sert suyun yumuşatılması için sodyum karbonat gibi kimyasallar veya iyon değiştirici reçineler gibi cihazlar kullanılabilir.

9. Çamaşır, bulaşık makinesi alırken ne kadar su ve elektrik tükettiğine bakılmalıdır. Bunun su kaynaklarının korunmasına katkısı nasıl olur?

  • Çamaşır, bulaşık makinesi alırken ne kadar su ve elektrik tükettiğine bakılmalıdır. Bunun su kaynaklarının korunmasına katkısı şöyle olur:
  • Su ve elektrik tüketimi az olan çamaşır ve bulaşık makineleri tercih edilirse, su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı sağlanabilir. Bu sayede, su kaynaklarının azalması ve kirlenmesi önlenir.
  • Su ve elektrik tüketimi az olan çamaşır ve bulaşık makineleri, enerji tasarrufu da sağlar. Bu sayede, enerji üretimi için gerekli olan fosil yakıtların kullanımı azalır. Bu da atmosfere salınan karbondioksit gibi sera gazlarının azalmasına ve küresel ısınmanın önlenmesine katkıda bulunur.
  • Su ve elektrik tüketimi az olan çamaşır ve bulaşık makineleri, aynı zamanda ekonomik tasarruf da sağlar. Bu sayede, su ve elektrik faturaları düşer ve ev bütçesine katkıda bulunur.

10. Sodyum karbonat, suların sertliğini gidermede kullanılır. Sulara sertlik veren maddeler Ca2+ ve Mg2+ iyonları olduğuna göre sert suya katılan sodyum karbonat sertlik gidermede nasıl bir rol oynar?

Sodyum karbonat (Na2CO3), suların sertliğini gidermede kullanılan bir kimyasal maddedir. Sulara sertlik veren maddeler Ca2+ ve Mg2+ iyonlarıdır. Bu iyonlar, suyun içindeki karbonat (CO3 2-) ve bikarbonat (HCO3 -) iyonlarıyla çözünmeyen tuzlar oluştururlar. Bu tuzlar, suyun kaynatılması veya sabunla karıştırılması sırasında çökelme yaparlar. Bu da suyun kalitesini ve kullanımını olumsuz etkiler. Sodyum karbonat, sert suya katıldığında Ca2+ ve Mg2+ iyonlarıyla reaksiyona girer ve çözünmeyen kalsiyum karbonat (CaCO3) ve magnezyum karbonat (MgCO3) tuzlarını oluşturur. Bu tuzlar, suyun içinde çökelerek sertliği azaltırlar. Ayrıca sodyum karbonat, suyun içindeki bikarbonat iyonlarını da karbonat iyonlarına dönüştürerek sertliği önler. Bu işleme karbonat sertliğinin giderilmesi denir. Sodyum karbonatın sert suya katılmasıyla gerçekleşen reaksiyonlar şöyle gösterilebilir:

Ca2++Na2CO3→CaCO3↓+2Na+

Mg2++Na2CO3→MgCO3↓+2Na+

HCO3+Na2CO3→2CO32−+2Na+

Soru da bilgiden doğar, cevap da 

Hz. Mevlana

...