onlineodev.com`u daha etkin ve verimli kullabilmeniz için, yandex.com.tr, bing.com, yahoo.com gibi arama motorlarını kullanmanızı tavsiye etmektedir.
486 kez görüntülendi
Felsefe kategorisinde

2 Cevaplar

0 beğenilme 0 beğenilmeme

tarafından seçilmiş
 
En İyi Cevap

Sayfa 119

1. 15 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan olayları ahlak felsefesi açısından değerlendiriniz.

Cevap:

15 Temmuz 2016 tarihinde Türkiye’de bir darbe girişimi yaşanmıştır. Bu olay, millî iradeyi ve hukuk devletini hedef almıştır. Darbe girişimi, Türk halkının demokrasiyi ve seçilmiş iradeyi korumak için gösterdiği destansı direnişle geri püskürtülmüştür. Bu olaylar ahlak felsefesi açısından değerlendirildiğinde, halkın birlik ve beraberlik içinde hareket ederek millî iradeyi ve demokrasiyi savunması, ahlaki değerlerin ve etik ilkelerin önemini vurgular.

2. Aşağıda verilen tabloyu inceleyiniz. Tabloda verilen kavramlarla 15 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan olaylar arasında nasıl bir ilişki söz konusudur? Tespitlerinizi kavramların karşısında verilen boş kısımlara yazınız.

Cevap:

  • Vatanseverlik: Milletimiz, vatanını ve milletini savunmak için darbecilere karşı çıkmıştır. Bu, vatanseverliğin en güzel örneğidir.
  • Sevgi: Milletimiz, birbirine sevgi ve saygı duyan bir toplumdur. Bu sevgi, darbe girişimi sırasında ortaya çıkan dayanışma ve fedakarlıkta görülmüştür.
  • Sorumluluk: Milletimiz, millî iradeye ve hukuk devletine sahip çıkmak için sorumluluk almıştır. Bu sorumluluk, darbe girişimi karşısında sessiz kalmayıp meydanlara inen insanlarda görülmüştür.
  • Yardımseverlik: Milletimiz, darbe girişimi sırasında yaralanan, şehit olan veya mağdur olan insanlara yardım etmiştir. Bu yardımseverlik, darbe girişimi sonrasında yapılan bağışlar, destekler ve ziyaretlerde görülmüştür.
  • Adalet: Milletimiz, darbe girişimini yapanların ve destekleyenlerin adalet önünde hesap vermesini istemiştir. Bu adalet, darbe girişimi sonrasında başlatılan soruşturma, yargılama ve cezalandırma süreçlerinde görülmüştür.
  • Dürüstlük: Milletimiz, darbe girişimini yapanların ve destekleyenlerin gerçek yüzlerini ortaya çıkarmıştır. Bu dürüstlük, darbe girişimi sırasında ve sonrasında yapılan açıklama, tanıklık ve itiraflarda görülmüştür.
  • Öz Denetim: Bireyler, öz denetim sahibi olduklarında etik olmayan davranışlardan kaçınırlar. Darbe girişimi sırasında ve sonrasında milletimizin büyük bir çoğunluğu, öz denetim göstererek şiddete başvurmadan, hukuka uygun şekilde hareket etmiştir.
  • Saygı: Milletimiz, farklı görüş, inanç ve kültüre sahip insanlara saygı duyan bir toplumdur. Bu saygı, darbe girişimi sırasında ve sonrasında birlik ve beraberlik mesajları veren, ortak değerler etrafında kenetlenen insanlarda görülmüştür.

3. Millî, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerleri benimseyen; vatanını, bayrağını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan, millî birlik bilincine sahip bireyler olmanın önemi hakkında bir metin hazırlayınız.

Cevap:

Millî, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerler, bir toplumun kimliğini, karakterini ve kültürünü oluşturan unsurlardır. Devamı..

4. Hazırladığınız metni arkadaşlarınızla paylaşınız.

Cevap:

5. “15 Temmuz ruhu” ile “Çanakkale ruhu” arasında ne tür benzerlikler görüyorsunuz. Tespitlerinizi sözlü ifade ediniz.

Cevap:

“15 Temmuz ruhu” ile “Çanakkale ruhu” arasında pek çok benzerlik bulabiliriz. Bu benzerlikleri şöyle sıralayabiliriz:

  • Her iki ruh da, vatanın, bayrağın, milletin, dinin, devletin, istiklalin ve istikbalin korunması için canını feda eden şehit ve gazilerin ruhudur.
  • Her iki ruh da, milletin birlik, beraberlik, kardeşlik, dayanışma, fedakârlık, cesaret, kahramanlık, direniş, azim ve irade gösterdiği ruhudur.
  • Her iki ruh da, düşmanın işgal ve baskısına karşı, milletin hürriyet ve bağımsızlık mücadelesi verdiği ruhudur.
  • Her iki ruh da, milletin tarihinde, kültüründe, inancında, geleneklerinde, sanatında, edebiyatında, biliminde ve medeniyetinde iz bırakan, örnek alınan, gurur duyulan ruhudur.
  • Her iki ruh da, milletin Çanakkale’de ve 15 Temmuz’da gösterdiği kahramanlıkları, destanları, mucizeleri, zaferleri anlatan ruhudur.
  • Her iki ruh da, milletin geçmişten geleceğe taşıdığı, yaşattığı, yücelttiği, nesilden nesile aktardığı, unutmadığı ve unutturmadığı ruhudur.

Sayfa 121

1. Ksenophanes, Yunanlıların çok tanrılı inanç sistemleri hakkında ne düşünmektedir? Tespitlerinizi aşağıdaki noktalı yerlere yazınız

Cevap:

Ksenophanes, Homeros ve Hesiodos gibi şairlerin insanlar tarafından işlenen ayıpları ve kusurları tanrılara yüklediğini belirtir. Bu, insanların hırsızlık, zina ve aldatma gibi davranışlarını tanrılara benzetmeye çalıştıkları anlamına gelir. Ancak Ksenophanes, bu yaklaşımı eleştirir ve insanların tanrıları kendi benzerleri gibi düşündüğünü ifade eder.

2. Ksenophanes’in tanrı anlayışıyla tek tanrılı dinlerin tanrı görüşleri nasıldır? Karşılaştırarak çıkarımlarınızı aşağıdaki noktalı yerlere yazınız.

Cevap:

Ksenophanes’in tanrı anlayışı, tek tanrılı dinlerin tanrı görüşleriyle benzerlikler taşır. O, tanrıyı küre biçiminde düşünür. Bu, soyut ve yaratılmış varlıklardan münezzeh olmayan, maddi bir varlık olarak tanrıyı tasvir eder. Ksenophanes’e göre tanrı canlı, duyarlı ve akıllıdır. Bu, tek tanrılı dinlerdeki tanrı anlayışına yakın bir perspektif sunar, ancak aralarında önemli farklar bulunur. Ksenophanes, antropomorfik tanrı anlayışını reddederek, tek tanrılı dinlerin yolunu açmıştır. Bu düşünceleriyle, Politeizm’den Monoteizm’e geçiş başlamıştır.

Sayfa 122

Aşağıdaki tabloda din felsefesinin temel konuları verilmiştir. Bu konularla ilgili felsefi sorular neler olabilir? Tespit ettiğiniz soruları örnekte olduğu gibi karşılarına yazınız.

Cevap:

Din felsefesinin temel konuları üzerine düşünmek oldukça ilginç! İşte bu konularla ilişkilendirilmiş bazı felsefi sorular:

  1. Tanrının Varlığı:
  2. Tanrı var mıdır?
  3. Tanrı’nın varlığına dair kanıtlar nelerdir?
  4. Tanrı’nın varlığına dair şüpheleriniz var mı?
  5. İman ve İnanç:
  6. İman ve inanç nedir?
  7. İnsanlar neden inanç sistemlerine yönelir?
  8. İmanın bilgiye göre önceliği nedir?
  9. Evrenin Yaratılışı:
  10. Evren nasıl ve neden yaratıldı?
  11. Evrenin başlangıcı ve sonu hakkında ne düşünüyorsunuz?
  12. Vahyin İmkânı:
  13. Tanrı insanlara vahiy gönderir mi?
  14. Vahiy nedir ve nasıl anlaşılır?
  15. Tanrı ile Evren Arasındaki İlişki:
  16. Tanrı evreni nasıl etkiler?
  17. Tanrı’nın evrenle ilişkisi nedir?
  18. Ruhun Ölümsüzlüğü:
  19. Ruh ölümsüz müdür?
  20. Yaşamın ötesinde bir varoluş mümkün müdür?

1. Kierkegaard insanların Tanrı’yı bırakması sonunda hangi inançtan korkmaya başladıklarını söylemektedir? Sözlü olarak belirtiniz.

Cevap:

Kierkegaard, insanların Tanrı’dan korkmayı bıraktıktan sonra kendisinden korkmaya başladıklarını ifade etmektedir.

2. İnsan için inanmak bir zorunluluk mudur? Sınıfınızda tartışınız. Ortak çıkarımlarınızı defterinize not ediniz.

Cevap:

İnanmak insan için bir zorunluluk olup olmadığı konusunda farklı görüşler vardır. Sınıfınızda bu konuyu tartışarak ortak çıkarımlarınızı defterinize not edebilirsiniz. İnanç, kişisel tercihler ve dünya görüşüne bağlı olarak değişebilir. Bazı insanlar için inanmak bir zorunlulukken, bazıları için ise özgür iradenin bir sonucudur. Bu konuda farklı bakış açılarına saygı göstermek önemlidir. 

0 beğenilme 0 beğenilmeme
tarafından 1 3 10

Sayfa 124

Aşağıda konuşan filozofların Tanrı anlayışlarını karşılarına yazınız.

“Ben Tanrı’ya inanıyorum. Fakat doğadaki düzenin değişmez olduğuna da rum. Tanrı evreni var etti ve terk etti. Bizi kendi başımıza bıraktı. Neyin doğru, neyin yanlış olduğuna biz karar vereceğiz.”Panteizm (Tüm Tanrıcılık)
“Bence Tanrı bizim içimizdedir. Biz ve Tanrı bir bütünüz. Tanrı’yı içimde hissediyorum. Evrendeki her varlık Tanrı’dır. Ayrıca bir Tanrı olduğunu düşünmüyorum.”Deizm (Yaradancılık)
“Tanrı’ya sonsuz inancım vardır. Evrendeki mükemmellik onun var olduğunun kanıtıdır. Tanrı evreni yarattığı gibi elçiler de göndermiştir. Tanrı’nın sözü, bütün sözlerden üstündür.”Panenteizm (Kamutanrıcılık
“Ben Tanrı’yı içimde veya herhangi bir yerde bulamıyorum. Bence elimizde var olan tek şey doğa yasalarıdır. İnanmamız gereken tek şey bilimdir.”Ateizm (Tanrıtanımazlık
“Tanrı’ya inanmak isterim fakat onun var olup olmadığına emin olamıyorum. Bu konuda elimizde hiçbir kanıt yok. Ne var diyebilirim, ne de yok.” Agnostisizm (Bilinemezcilik
“Ben Tanrı’dan bir parçayım, özüm. Fakat Tanrı benim dışımda mutlak bir varlıktır ve yarattıklarına benzemez. Ben sadece onun ışığı, onun bir yansımasıyım.”Panenteizm (Kamutanrıcılık)

Aşağıda konuşan filozofların Tanrı anlayışları şunlardır:

  1. Deist: “Ben Tanrı’ya inanıyorum. Fakat doğadaki düzenin değişmez olduğuna da inanıyorum. Tanrı evreni var etti ve terk etti. Bizi kendi başımıza bıraktı. Neyin doğru, neyin yanlış olduğuna biz karar vereceğiz.”
  2. Panteist: “Bence Tanrı bizim içimizdedir. Biz ve Tanrı bir bütünüz. Tanrı’yı içimde hissediyorum. Evrendeki her varlık Tanrı’dır. Ayrıca bir Tanrı olduğunu düşünmüyorum.”
  3. Teist: “Tanrı’ya sonsuz inancım vardır. Evrendeki mükemmellik onun var olduğunun kanıtıdır. Tanrı evreni yarattığı gibi elçiler de göndermiştir. Tanrı’nın sözü, bütün sözlerden üstündür.”
  4. Ateist: “Ben Tanrı’yı içimde veya herhangi bir yerde bulamıyorum. Bence elimizde var olan tek şey doğa yasalarıdır. İnanmamız gereken tek şey bilimdir.”
  5. Agnostik: “Tanrı’ya inanmak isterim fakat onun var olup olmadığına emin olamıyorum. Bu konuda elimizde hiçbir kanıt yok. Ne var diyebilirim, ne de yok.”
  6. Monist: “Ben Tanrı’dan bir parçayım, özüm. Fakat Tanrı benim dışımda mutlak bir varlıktır ve yarattıklarına benzemez. Ben sadece onun ışığı, onun bir yansımasıyım.”

Soru da bilgiden doğar, cevap da 

Hz. Mevlana

...