onlineodev.com`u daha etkin ve verimli kullabilmeniz için, yandex.com.tr, bing.com, yahoo.com gibi arama motorlarını kullanmanızı tavsiye etmektedir.
99 kez görüntülendi
Felsefe kategorisinde

2 Cevaplar

0 beğenilme 0 beğenilmeme

tarafından seçilmiş
 
En İyi Cevap

Sayfa 133

Aşağıdaki tabloda “İktidarın kaynağı nedir?” sorusuyla ilgili görüşler verilmiştir. Açıklamaları altta verilen kavramlarla eşleştiriniz.

[ Tanrı iradesi – Korunma ihtiyacı – Ortak irade

image

Cevap:

  1. Ortak irade: Bu yaklaşıma göre iktidar, kaynağını ve meşruiyetini toplumdaki bireylerin bir arada yaşama isteğini bir sözleşmeye dayalı olarak ortaya koymasından alır. Meşruiyetin ölçütü de halkın ortak özgür iradesidir. Önemli temsilcileri T. Hobbes, J. Locke ve Jean J. Rousseau’dur.
  2. Korunma ihtiyacı: Bu yaklaşıma göre iktidar kaynağını ve meşruiyetini; toplumu tehlikelere karşı savunma, insanların temel ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamak için ahlaki olarak erdemli insanlar yerleştirmek gibi işlevleri yerine getirmesinden alır. Platon, Aristoteles, Farabi ve İbn-i Hâldun bu yaklaşımın en önemli temsilcileridir.
  3. Tanrı iradesi: Bu yaklaşıma göre iktidar yeryüzünde Tanrı’nın temsilcisidir. İktidar elinde bulunduranlar da Tanrı’nın yeryüzündeki temsilcileridirler. Dolayısıyla iktidara karşı çıkanlar Tanrı’ya karşı çıkış olurlar. St.Augustinus(Agustinos),T.Aquinas(Tomas Aküinas) bu yaklaşımın temsilcileridir.

2. Egemenliğin kaynağını belirleyen unsur devletin şeklini nasıl etkiler? Örnek üzerinden açıklayınız.

Cevap:

Egemenliğin kaynağı, bir devletin şeklini ve yönetim biçimini belirleyen önemli bir faktördür. Egemenliğin kaynağına göre devletler genellikle iki ana kategoriye ayrılır: monarşi ve cumhuriyet.

Örneğin, monarşide egemenlik genellikle bir kişiye, genellikle bir kral veya kraliçeye aittir. Bu durumda, devletin şekli ve yönetim biçimi genellikle merkeziyetçidir ve yönetici genellikle geniş yetkilere sahiptir. Birleşik Krallık, Suudi Arabistan ve Japonya gibi ülkeler monarşi örneğidir.

Diğer yandan, cumhuriyette egemenlik halka aittir. Bu durumda, devletin şekli genellikle daha dağıtılmıştır ve yönetim biçimi genellikle demokratiktir. Halk, seçimler aracılığıyla liderlerini ve temsilcilerini seçer. Türkiye, Amerika Birleşik Devletleri ve Fransa gibi ülkeler cumhuriyet örneğidir.

Bu nedenle, egemenliğin kaynağı, devletin şeklini ve yönetim biçimini belirleyen kritik bir faktördür. Ancak, bu sadece genel bir kuraldır ve her devletin kendine özgü durumu ve tarihsel bağlamı vardır. Bu yüzden her durumda geçerli olmayabilir. Her devletin kendi içindeki politik, ekonomik ve sosyal dinamikler de devletin şeklini ve yönetim biçimini etkiler.

3. İktidarın kaynağını bilmek niçin önemlidir? Felsefi açıdan açıklayınız

Cevap:

İktidarın kaynağını bilmek, bir toplumun işleyişi ve bireylerin bu toplumda nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamak için önemlidir. Felsefi açıdan bakıldığında, iktidarın kaynağı genellikle bir toplumun değerlerini, normlarını ve inançlarını yansıtır.

  1. Toplumsal Sözleşme: Thomas Hobbes, John Locke ve Jean-Jacques Rousseau gibi düşünürler, iktidarın kaynağını toplumsal sözleşme teorisi ile açıklarlar. Bu teoriye göre, bireyler belirli haklarını devlete devrederler ve karşılığında düzen ve koruma alırlar. Bu durumda, iktidarın kaynağı bireylerin rızasıdır.
  2. Hegemonya: Antonio Gramsci’nin hegemonya teorisi, iktidarın kaynağının sadece zor kullanımında değil, aynı zamanda kültürel ve ideolojik liderlikte de olduğunu öne sürer. Bu durumda, iktidarın kaynağı, bir grup veya sınıfın diğerlerini ikna etme ve yönlendirme yeteneğidir.
  3. Epistemolojik İktidar: Michel Foucault, iktidarın bilgi ve ‘bilgiyi üretme’ yeteneği ile yakından ilişkili olduğunu belirtir. Bu durumda, iktidarın kaynağı, belirli bir bilgi türünü kontrol etme ve dağıtma yeteneğidir.

Bu felsefi teoriler, iktidarın kaynağını anlamamıza yardımcı olur ve bu da bize toplumumuzun nasıl işlediğini ve nasıl değiştirilebileceğini anlamamızı sağlar. Bu nedenle, iktidarın kaynağını bilmek önemlidir.

Sayfa 134

1. Machiavelli’e göre siyasetin temel amacı nedir? Sözlü olarak belirtiniz.

Cevap:

Machiavelli’ye göre siyasetin temel amacı, farklı çıkarların uzlaştırılmasıdır. Bu, kişisel ihtiras ve çıkarların denge içinde tutulmasıyla gerçekleşir.

2. Machiavelli’in insan ve siyaset tanımına katılıyor musunuz? Neden?

Cevap:

Machiavelli’nin insan ve siyaset tanımına katılıp katılmamak kişisel bir görüş meselesidir. Ancak onun gerçekçi yaklaşımı, insan doğasının bencil ve çıkarcı olduğunu vurgular. Siyasetin bu gerçeklikle başa çıkmak için pragmatik bir araç olduğunu savunur.

3. Sizce siyasetin amacı nedir? Açıklayınız.

Cevap:

Siyasetin amacı, toplumun refahını artırmak, çeşitli çıkarları dengelemek ve adil bir düzen sağlamaktır. Bu, farklı görüşleri bir araya getirerek en iyi sonuçları elde etmeyi amaçlar. Ancak bu amacın nasıl gerçekleştirileceği konusunda farklı görüşler vardır.

0 beğenilme 0 beğenilmeme
tarafından 4 56 181
tarafından düzenlendi

Sayfa 135

1. Sizce bu görüşlerden hangisi ideal toplum düzenini gerçekleştirmeye daha yakındır? Sözlü olarak ifade ediniz. 

Cevap:

Sosyalizm ve liberalizm, ideal toplum düzenini gerçekleştirmeye yönelik farklı yaklaşımlar sunar. Sosyalizm, eşitliği vurgular ve toplumun tüm üyelerinin eşit fırsatlara ve kaynaklara sahip olmasını savunur. Liberalizm ise bireysel özgürlüğü ön planda tutar ve her bireyin kendi hayatını, haklarını ve mülkiyetini kontrol etme hakkına sahip olması gerektiğini savunur. Hangi görüşün daha ideal olduğu, kişinin değerlerine, inançlarına ve deneyimlerine bağlıdır.

2. Bu iki görüş dışında adaleti gerçekleştirebilecek farklı bir çıkış yolu olabilir mi? Sınıfınızda tartışınız. Düşünce ve yorumlarınızı aşağıdaki noktalı yerlere yazınız.

Cevap:

Adaleti gerçekleştirebilecek farklı bir çıkış yolu olarak, belki de bu iki görüşün birleşimini düşünebiliriz. Hem özgürlüğün hem de eşitliğin önemli olduğu bir toplum düzeni, her bireyin kendi potansiyelini en iyi şekilde kullanmasına olanak sağlarken, aynı zamanda toplumun tüm üyelerinin temel ihtiyaçlarını karşılamayı garantileyebilir. Bu, hem sosyalizmin eşitlik ilkesini hem de liberalizmin özgürlük ilkesini içerir. Ancak, bu tür bir düzenin nasıl uygulanacağı ve yönetileceği konusunda çok sayıda soru bulunmaktadır. Bu nedenle, bu konuyu daha fazla araştırmak ve tartışmak önemlidir.

Sayfa 137

1. Metinlerde betimlenen mekânlar gerçekten var olabilir mi?

Cevap:

Metinlerde betimlenen mekânlar, “Ütopya” ve “Yeni Atlantis”, gerçekte var olmayan, ideal toplumları tasvir eden kurgusal yerlerdir. “Ütopya” kelimesi, Thomas More’un aynı adlı eserinden gelir ve “hiçbir yer” anlamına gelir. Bu, ütopyaların gerçekte var olmadığını, ancak ideal bir toplumun nasıl olabileceğini düşünmek için bir araç olarak kullanıldığını gösterir.

2. Sizce bu tür ütopyalar tasarlamaya filozofları iten nedenler neler olabilir?

Cevap:

Filozofları bu tür ütopyaları tasarlamaya iten nedenler genellikle mevcut toplumların eksikliklerini ve adaletsizliklerini eleştirmek ve daha iyi bir dünya tasavvur etmektir. Ütopyalar, ideal bir toplumun nasıl olabileceğini göstererek, mevcut toplumların bu ideallere nasıl ulaşabileceği üzerine düşünmeye teşvik eder.

3. Siyaset felsefesinde ütopyalar hangi sorunun bir yanıtıdır? Açıklayınız.

Cevap:

Siyaset felsefesinde ütopyalar, “ideal bir toplum nasıl olmalıdır?” sorusunun bir yanıtıdır. Ütopyalar, toplumun en iyi nasıl düzenlenebileceği, insanların nasıl yaşamalı olduğu, adaletin ne olduğu ve devletin rolü gibi temel siyasi ve etik soruları ele alır. Bu nedenle, ütopyalar siyaset felsefesinin merkezi bir parçasıdır ve toplumları ve devletleri düşünme şeklimizi şekillendirir.

Sayfa 138

Sinemaya uyarlanmış ütopya/distopya örnekleri arasında pek çok ilginç film bulunuyor. İşte bazı önemli ve etkili distopya filmleri:

1984 (George Orwell)
Yönetmen: Michael Radford

!1984 Film Afişi
image

Replik: “Büyük Birader (Big Brother) seni izliyor.”
Önemli Sahne: Ana karakter Winston’un “Düşünce Polisi” tarafından sorgulandığı sahne. 
Dava (Franz Kafka)
Yönetmen: Orson Welles

!Dava Film Afişi
image

Replik: “Adaletin olmadığı yerde adalet aramak aptallıktır.”
Önemli Sahne: K’sının mahkemede yargılandığı an.
Fahrenheit 451 (Ray Bradbury)
Yönetmen: François Truffaut

!Fahrenheit 451 Film Afişi
image

Replik: “Kitaplar yanıyor, insanlar düşünmüyor.”
Önemli Sahne: İtfaiyecilerin kitapları yakma sahneleri.
Ben, Robot (Isaac Asimov)
Yönetmen: Alex Proyas

!Ben, Robot Film Afişi
image

Replik: “Robotlar insanlara zarar veremez.”
Önemli Sahne: Will Smith’in robotlarla mücadele ettiği aksiyon sahneleri.

Soru da bilgiden doğar, cevap da 

Hz. Mevlana

...