onlineodev.com`u daha etkin ve verimli kullabilmeniz için, yandex.com.tr, bing.com, yahoo.com gibi arama motorlarını kullanmanızı tavsiye etmektedir.
59 kez görüntülendi
Genel kategorisinde

1 cevap

0 beğenilme 0 beğenilmeme

Prokaryot ve ökaryotlarda meydana gelen DNA replikasyonunu karşılaştırmak istiyorsunuz. DNA replikasyonu, hem prokaryotik hem de ökaryotik organizmalarda hücre bölünmesi için bir ön koşuldur. DNA replikasyonu, iki özdeş DNA kopyasının tek bir DNA molekülünden sentezlendiği biyolojik süreçtir. DNA replikasyonu, her yavru hücrenin, ana hücrelerinden aynı genetik bilgi setini miras almasını garanti eder.

Hem prokaryotik hem de ökaryotik DNA replikasyonlarında, yavru hücrede bir eski ve bir yeni iplik bulunur, bu da onları yarı koruyucu DNA replikasyonları yapar. DNA replikasyonu prokaryotlarda ve ökaryotlarda çok benzerdir; bununla birlikte, genetik materyalin boyutu ve karmaşıklığı nedeniyle ince farklılıklar olabilir.

Prokaryotlarda DNA replikasyonu, tek bir replikasyon kaynağında gerçekleşirken, ökaryotlarda çoklu replikasyon orijinlerinde gerçekleşir. Prokaryotlarda DNA replikasyonu, üç ana adıma ayrılabilir: başlatma, uzama ve sonlandırma. Ökaryotlarda ise dört ana adım vardır: lisanslama, başlatma, uzama ve sonlandırma.

Prokaryotlarda DNA replikasyonu üç polimeraz enzimi içerir; yani DNA polimeraz IDNA polimeraz II ve DNA polimeraz III’tür. Buna karşılık, ökaryotların DNA replikasyonu dört tip polimeraz enzimi içerir; yani αβγ ve δ. DNA polimerazın fonksiyonel çeşidi ökaryotlarda spesifiktir, prokaryotlarda çok çeşitlidir.

Prokaryotlarda DNA replikasyonu sırasında Okazaki fragmanları sürekli olarak üretiliyor çünkü gecikmeli sarmal, DNA’yı 5’ ila 3’ yönünde sentezlemek için RNA primerleri gerektiriyor. Ökaryotlarda ise Okazaki fragmanları daha kısadır ve daha sık sentezlenir.

Prokaryotlarda DNA replikasyonu yaklaşık 1000 baz çifti/saniye hızında gerçekleşirken, ökaryotlarda yaklaşık 50 baz çifti/saniye hızındadır. Bu farkın nedeni, ökaryotların daha büyük ve daha karmaşık genomlarına sahip olması ve daha fazla düzenleme ve onarım mekanizmasına ihtiyaç duymasıdır.

Soru da bilgiden doğar, cevap da 

Hz. Mevlana

...