onlineodev.com`u daha etkin ve verimli kullabilmeniz için, yandex.com.tr, bing.com, yahoo.com gibi arama motorlarını kullanmanızı tavsiye etmektedir.
73 kez görüntülendi
Tarih kategorisinde

1 cevap

0 beğenilme 0 beğenilmeme
tarafından 4 56 181

Bu sorunun cevabı, tarihsel ve siyasal bir arka plana sahiptir. Rusya, Boğazlar’ı ele geçirerek Karadeniz’e çıkma ve Akdeniz’e ulaşma hayalini uzun zamandır gerçekleştirmek istemektedir. Bu nedenle, Rusya, Osmanlı Devleti’ne karşı pek çok savaş açmış ve Boğazlar üzerindeki baskısını arttırmıştır. Rusya, 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması ile Boğazlar’dan geçiş hakkı elde etmiş, ancak bu hakkı sınırlı olarak kullanabilmiştir. Rusya, 1833 Hünkar İskelesi Antlaşması ile Boğazlar’ın kendisine açılmasını sağlamış, ancak bu antlaşma 1841 Londra Boğazlar Sözleşmesi ile iptal edilmiştir. Rusya, 1878 Berlin Antlaşması ile Boğazlar’ın serbestliği ilkesini kabul etmek zorunda kalmıştır.

Rusya, Birinci Dünya Savaşı’nda İtilaf Devletleri safında yer almış ve Osmanlı Devleti’ne karşı savaşmıştır. Rusya, savaşın sonunda Boğazlar üzerindeki hak iddiasını arttırmış ve İstanbul’u işgal etmeyi planlamıştır. Ancak, Rusya’da 1917 yılında Bolşevik Devrimi gerçekleşmiş ve Rusya savaştan çekilmiştir. Rusya’nın yerini alan Sovyetler Birliği ise, 1920 yılında imzaladığı Moskova Antlaşması ile Türkiye’nin Boğazlar üzerindeki egemenliğini tanımıştır.

Sovyetler Birliği, 1936 yılında imzalanan Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile Türkiye’nin Boğazlar üzerindeki tam kontrol hakkını kabul etmiştir. Bu sözleşme ile Türkiye, barış zamanında ticaret gemilerinin serbest geçişini garantilemiş, savaş zamanında ise savaşan devletlere ait savaş gemilerinin geçişini yasaklayabilme yetkisi elde etmiştir. Sovyetler Birliği, bu sözleşmeden memnun kalmış ve Türkiye ile iyi ilişkiler kurmuştur.

Ancak, Sovyetler Birliği, İkinci Dünya Savaşı sonrasında Boğazlar üzerindeki hak iddiasını yeniden gündeme getirmiştir. Sovyetler Birliği, Türkiye’den Boğazlar’da ortak bir askerî üs kurulmasını ve Montrö Sözleşmesi’nin değiştirilmesini talep etmiştir. Türkiye ise bu talepleri reddetmiştir. Bu durum, Türkiye ile Sovyetler Birliği arasında gerginlik yaratmış ve Türkiye’nin NATO’ya girmesine yol açmıştır.

Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra yerini alan Rusya Federasyonu ise, Boğazlar üzerindeki hak iddiasını devam ettirmiştir. Rusya, Karadeniz’deki askerî varlığını arttırmış ve Boğazlar’dan geçiş kurallarına uymamaya başlamıştır. Rusya, ayrıca Ukrayna’nın Kırım Yarımadası’nı ilhak etmiş ve Karadeniz’de yeni bir kriz yaratmıştır. Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı askerî operasyon ise, Montrö Sözleşmesi’nin uygulanmasını gündeme getirmiştir.

Türkiye ise, Montrö Sözleşmesi’nin hükümlerine uygun olarak Boğazlar’dan geçiş yapan gemileri denetlemekte ve Boğazlar’ın güvenliği ve çevresel korunması için çalışmalar yapmaktadır. Türkiye, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın tarafı olmadığını belirtmiş ve savaşa taraf ülkelerin gemilerini boğazdan geçirmeme yetkisi olduğunu açıklamıştır. Türkiye, ayrıca Boğazlar’ın serbestliği ilkesini desteklemekte ve bölgedeki siyasî dengeleri korumaya çalışmaktadır.

Soru da bilgiden doğar, cevap da 

Hz. Mevlana

...