Osmanlı Devleti, hilafet makamını siyasi güç olarak en son Küçük Kaynarca Antlaşması’nda kullanmıştır. Bu antlaşma, 1774 yılında Osmanlı Devleti ile Rusya arasında imzalanmış ve Osmanlı Devleti’nin Kırım’ı kaybetmesine yol açmıştır. Antlaşmanın 11. maddesinde Osmanlı padişahı, Rusya’nın himayesindeki Ortodoks Hristiyanlara karşı bütün Müslümanların halifesi sıfatıyla tanınmıştır. Bu durum, zaman içinde ilk hilafet iddiası şeklinde yorumlanmıştır. Ancak bu antlaşma, hilafet makamının siyasi gücünü artırmaktan çok zayıflatmıştır. Zira antlaşma, Osmanlı Devleti’nin Rusya karşısında ağır bir yenilgi almasının ve toprak kaybetmesinin bir sonucu olarak imzalanmıştır. Ayrıca antlaşma, Osmanlı Devleti’nin iç işlerine müdahale eden ve dini azınlıklara ayrıcalıklar tanıyan bir nitelik taşımaktadır. Bu nedenle antlaşma, Osmanlı Devleti’nin siyasi otoritesini ve egemenliğini zedelemiş ve devletin parçalanmasına giden süreci hızlandırmıştır.