onlineodev.com`u daha etkin ve verimli kullabilmeniz için, yandex.com.tr, bing.com, yahoo.com gibi arama motorlarını kullanmanızı tavsiye etmektedir.
6 kez görüntülendi
İnsan Hakları, Yurttaşlık ve Demokrasi kategorisinde tarafından 5 39 152

1 cevap

0 beğenilme 0 beğenilmeme
tarafından 3 22 57

Rudolf von Jhering, Alman hukukçu ve Roma hukuku uzmanıdır. Bu sözüyle, adaletin sadece bir ilke değil, aynı zamanda bir amaç olduğunu ve insanların haklarını korumak için eşitlik gerektirdiğini ifade etmek istemiştir. Jhering’e göre, adalet, özgürce seçtikleri amaçları gerçekleştirmek ve etkinliklerde bulunmak olanağı engellenmeyen bireylerin, bu bakımdan hiçbir ayrım görmedikleri ve kendilerinin de başkalarını sırf bir araç olarak kullanmadıkları bir özgür toplumsal ortamın kendisidir. Bu ortamda, herkesin haklarına saygı duyulur ve herkesin eşit şartlarla yararlanması mümkündür.

Jhering’in bu görüşü, modern sosyal hukuk teorilerinin temelini oluşturmuştur. Özellikle Rawls’un toplumsal adalet ilkesi, Jhering’in fikirlerinden etkilenmiştir. Rawls’a göre, insanlar doğdukları anda rastgele yerlerde doğmuşlardır ve bu nedenle onların da aynı haklara sahip olduğunu varsayabiliriz. Bu varsayımın adım 1’dir: “Bütün insanlar doğuştan eşittir.” Bu varsayımın adım 2’si ise şöyledir: “Sosyal ve iktisadi eşitsizlikler, bunlar (a) en az avantajlı olanları en çok yararlandıracak ve (b) mevki ve makamların adil fırsat eşitliği” şeklinde tanımlanır. Böylece Rawls, toplumsal adalet ilkesini şu şekilde özetler: "Bütün insanlara aynı haklar tanınmalıdır. Bu haklar arasında temel özgürlükler (örneğin yaşama özgürlüğü), sosyal refah (örneğin sağlık hizmetleri), eğitim (örneğin okuma yazma özgürlüğü) gibi unsurlar bulunur."


Soru da bilgiden doğar, cevap da 

Hz. Mevlana

...