onlineodev.com`u daha etkin ve verimli kullabilmeniz için, yandex.com.tr, bing.com, yahoo.com gibi arama motorlarını kullanmanızı tavsiye etmektedir.
318 kez görüntülendi
Tarih kategorisinde

1 cevap

0 beğenilme 0 beğenilmeme

Sanayi İnkılabının ve Fransız İhtilali’nin I. Dünya Savaşı üzerindeki etkisi çok büyüktür. Bu iki olay, 18. ve 19. yüzyıllarda Avrupa ve dünyada siyasi, ekonomik ve sosyal açıdan büyük değişimlere yol açmıştır. Bu değişimlerin sonucunda da I. Dünya Savaşı’nın çıkmasına neden olan faktörler ortaya çıkmıştır. Bu faktörler şunlardır:

  • Sanayi İnkılabı, Avrupa’da bilimsel ve teknolojik gelişmeleri hızlandırmıştır. Bu da sanayileşen ülkelerin ekonomik güçlerini arttırmış ve rekabeti kızıştırmıştır. Sanayileşen ülkeler, ham madde ve pazar arayışına girmiş ve sömürgecilik faaliyetlerini yoğunlaştırmışlardır. Bu da sömürgeleştirilen ülkelerde milliyetçilik duygularını uyandırmış ve bağımsızlık mücadelelerine yol açmıştır.
  • Fransız İhtilali, Avrupa’da siyasi ve sosyal bir devrimdir. Bu devrim, mutlak monarşiye karşı halkın egemenliğini savunmuş ve cumhuriyetçi bir rejim kurmuştur. Ayrıca insan hakları, eşitlik, özgürlük ve kardeşlik gibi evrensel değerleri ortaya koymuştur. Fransız İhtilali’nin yaydığı fikirler, Avrupa’da ve dünyada milliyetçilik akımını tetiklemiştir. Bu da çok uluslu devletlerin parçalanmasına ve ulusal devletlerin kurulmasına neden olmuştur.
  • Sanayi İnkılabı ve Fransız İhtilali’nin etkisiyle Avrupa’da yeni siyasi ittifaklar oluşmuştur. Bu ittifaklar arasında çekişmeler ve anlaşmazlıklar yaşanmıştır. Özellikle Almanya’nın sanayileşmesi ve güçlenmesi, diğer Avrupa devletlerini rahatsız etmiştir. Ayrıca Balkanlar’da yaşanan milliyetçilik hareketleri de Avrupa devletleri arasında çatışmalara yol açmıştır.
  • Sanayi İnkılabı ve Fransız İhtilali’nin etkisiyle savaş teknolojisi de gelişmiştir. Bu da savaşların daha yıkıcı ve kanlı olmasına neden olmuştur. I. Dünya Savaşı’nda uçaklar, tanklar, zehirli gazlar, makineli tüfekler gibi yeni silahlar kullanılmıştır.

Soru da bilgiden doğar, cevap da 

Hz. Mevlana

...