onlineodev.com`u daha etkin ve verimli kullabilmeniz için, yandex.com.tr, bing.com, yahoo.com gibi arama motorlarını kullanmanızı tavsiye etmektedir.
1 görüntülenme
Biyoloji kategorisinde tarafından 2 5

DERİN DENİZ DİPLERİNDE YAŞAM

Dev tüp solucanı Riftia pachyptila [riftiya pakiptila Pasifik Okyanusu tabanındaki hidrotermal menfezler keşfedilene kadar bilim insanları tarafından bilinmiyordu. Bu hayvanların volkanik ısıdan güç alan havalandırma deliklerinin etrafında yaşaması oldukça şaşırtıcıydı. Bu canlılar kaynama noktasına yakın sıcaklıktaki suda, tamamen ışıksız ortamda, besin piramidinin üretici canlıları olmadan nasıl gelişiyor? Yapılan araştırmalar, bu canlıların dünyadaki bazı canlıların aksine enerji kaynakları için güneşe ihtiyaç duymadığını göstermiştir. Bu canlılardan biri olan dev tüp solucanı Riftia pachyptila, sülfür açısından zengin bölgelere yerleşebiliyor ve bu solucanın boyu 2 metreye kadar ulaşabiliyor. Dev tüp solucanlarının en önemli özelliği ise diğer hayvanların aksine ağız açıklığına sahip olmamalarıdır. Bu özellik keşfedildiğinde bilim insanlarını oldukça düşündürmüş. Bir hayvan beslenmeden nasıl hayatta kalabilir ve bu kadar hızlı büyüyebilir? Bu sorunun cevabı, dev tüp solucanının trofozom adı verilen organında yaşayan ve sülfid oksitleyip besin üreten endosimbiyotik bakterilerde saklıdır. Bu birliktelik yüz milyon yıl öncesine kadar uzanan başarılı bir sistemdir. Dev tüp solucanı kırmızı, geniş yüzeyli tüye benzer organı ile hidrotermal kaynaklardan gelen sudaki sülfidi toplar. Bu sülfid hemoglobine bağlanarak kanla trofozoma gönderilir. Sülfidin oksitlenmesi için gereken oksijen de derin denizdeki soğuk suda çözünmüş oksijenden gelmektedir. Sülfit ve oksijeni alan bakteriler, sülfidin oksitlenmesi sırasında ortaya çıkan enerjiyi kullanarak karbondioksidi indirger ve organik madde üretir. Kısacası derin denizlerde besin piramidinin üretici canlıları kemosentetik bakterilerdir. Kemosentez olayı da bu sistemin sürekliliğinde oldukça önemlidir.

Metindeki açıklamalardan yararlanarak güneşin ulaşmadığı ortamlarda ekosistemlerin sürdürülebilirliğinin sağlanmasında kemosentetik bakterilerin önemini ve rolünü tartışınız.

1 cevap

0 beğenilme 0 beğenilmeme
tarafından 3 22 57

Güneş ışığının ulaşmadığı derin deniz ekosistemlerinde, kemosentetik bakteriler hayati bir rol oynarlar. Bu bakteriler, güneş ışığına erişim olmadan enerji üretebilirler ve bu sayede derin deniz canlıları için bir besin kaynağı sağlarlar. Örneğin, Riftia pachyptila gibi dev tüp solucanları, kemosentetik bakterilerle simbiyotik bir ilişki içindedirler. Bu solucanlar, hidrotermal menfezlerden çıkan sülfür zengini suları kullanarak, içlerinde yaşayan bakterilere enerji sağlarlar. Bakteriler ise sülfürü oksitleyerek organik madde üretir ve bu da solucanın beslenmesine olanak tanır.

Bu simbiyotik ilişki, güneş ışığının olmadığı yerlerde ekosistemlerin sürdürülebilirliği için kritik öneme sahiptir. Kemosentetik bakteriler, organik madde üretimi için güneş enerjisine bağımlı olmayan alternatif bir yol sunarlar. Bu süreç, karbondioksit gibi inorganik moleküllerin, organik moleküllere dönüştürülmesini içerir. Bu dönüşüm, ekosistemin diğer üyeleri tarafından kullanılabilen enerji ve besin maddeleri sağlar.

Kemosentez, derin deniz ekosistemlerindeki besin zincirinin temelini oluşturur ve bu ekosistemlerin var olmasını ve gelişmesini mümkün kılar. Bu bakteriler olmadan, derin deniz canlıları için gerekli olan besin ve enerji kaynakları mevcut olmazdı. Bu nedenle, kemosentetik bakteriler, güneş ışığının ulaşmadığı ortamlarda yaşamın sürdürülebilirliği için hayati öneme sahiptirler ve bu ekosistemlerin temel taşıdırlar.

Soru da bilgiden doğar, cevap da 

Hz. Mevlana

...