Millî değerlerin kuşaktan kuşağa aktarılması, millî kültürün korunması için çok önemlidir. Eğer bir toplumun kültürel değerleri yeni nesillere öğretilmezse, zamanla unutulabilir ve kaybolabilir. Bu yüzden, geleneklerimizin, örf ve âdetlerimizin yaşatılması, kültürümüzün devamlılığı açısından gereklidir.
Örneğin, geçmişten günümüze gelen halk oyunları, türküler veya geleneksel yemekler, sadece eğlence ya da beslenme biçimi değildir; aynı zamanda atalarımızdan kalan miraslardır. Eğer biz bu değerleri öğrenmez ve gelecek nesillere öğretmezsek, bir süre sonra bunlar yok olabilir. Büyüklerimizden dinlediğimiz masallar, destanlar ve halk hikâyeleri de aynı şekilde kültürel kimliğimizi oluşturan unsurlardır.
Ayrıca, millî değerlerin aktarılması insanları birbirine bağlar ve toplumsal bir aidiyet duygusu oluşturur. Örneğin, bayramlarda büyükleri ziyaret etmek, özel günlerde belirli ritüelleri yerine getirmek gibi alışkanlıklar, hem aile bağlarını güçlendirir hem de toplum içinde birlik ve beraberliği sağlar.
Bu yüzden, millî kültürün korunması için geleneklerimizi ve değerlerimizi yaşatmamız gerekir. Büyüklerimizin bizlere aktardığı bilgiler, bizim de geleceğe taşımamız gereken önemli miraslardır. Eğer biz kültürel değerlerimize sahip çıkarsak, geçmişimizle bağımız kopmaz ve kültürümüz gelecek nesillere sağlam bir şekilde aktarılmış olur.