Peygamberimiz (s.a.v.)'in müjdeleyici ve uyarıcı olması, onun İslam’ın temsilcisi ve Allah’ın son elçisi olarak dünyaya gönderilmiş olmasını ifade eder.
Müjdeleyici olması, Müslümanları cennet ile müjdelemesi anlamına gelir. Yani, Peygamberimiz, Allah’ın verdiği emirleri insanlara müjdeleyen ve Kur’an-ı Kerim’in temsilcisi olarak, günahları ve sevapları anlatan bir konumdaydı. Aynı zamanda, günah işlediğimizde affedilebileceğimizi, tövbe ettiğimizde Allah’ın ne kadar merhametli olduğunu da bize müjdeleyen biriydi.
Uyarıcı olması ise, inkar edenleri cehennem ateşi ile uyarması anlamına gelir. Yani, Peygamberimiz, ne yapılırsa günah olacağını anlatan ve bu konuda uyaran bir konumdaydı. Aynı zamanda, bu emir ve yasaklara uymayan kişilerin cehennem azabı çekeceğini söyleyerek uyarmıştır.
Bu nedenle, Peygamberimiz hem müjdeleyici hem de uyarıcı olarak, kurtuluşa çağıran, bütün çağları aşan ve bütün çağlara ulaşan bir çağrının davetçisidir.
