onlineodev.com`u daha etkin ve verimli kullabilmeniz için, yandex.com.tr, bing.com, yahoo.com gibi arama motorlarını kullanmanızı tavsiye etmektedir.
60 kez görüntülendi
Türkçe kategorisinde

1 cevap

0 beğenilme 0 beğenilmeme

tarafından seçilmiş
 
En İyi Cevap

Nasrettin Hoca’nın fıkraları, Türk kültürünün en sevilen ve en bilinen parçalarından biridir. İşte size 20 kısa Nasrettin Hoca fıkrası:

  1. Sana Ne? Bir gün Nasrettin Hoca’ya bir arkadaşı, “Ey Hoca! Gördün mü? Biraz önce geçen helva kazanı ağzına kadar doluydu,” demiş. Hoca, “Bana ne?” diye cevap vermiş. Arkadaşı, “Ama Hocam, helva kazanı sizin eve gidiyordu,” deyince, Hoca, “O zaman sana ne?” demiş.

  2. Onlar Acemidir Hoca’ya bir gün, “Saz çalmayı bilir misin?” diye sormuşlar. “Bilirim,” demiş Hoca. Sazı eline alıp çalmaya başlamış, ama hiçbir perdeye dokunmadan. “Saz böyle mi çalınır?” diye sormuşlar. Hoca, “Onlar acemidir; benim bulduğum yeri ararlar,” demiş.

  3. Cübbenin Sesi Bir gün Hoca’nın arkadaşı, “Dün sizin evden paldır küldür ses geldi, neydi o?” diye sormuş. Hoca, “Benim cübbe merdivenlerden yuvarlandı,” demiş. Arkadaşı, “Hiç cübbenin yuvarlanmasıyla böyle ses çıkar mı?” deyince, Hoca, “Sorma, cübbenin içinde ben de vardım,” demiş.

  4. Peşin Para Nasrettin Hoca tarlada çalışırken alacaklısı gelmiş ve parasını istemiş. Hoca, “Evin önüne tel örgü çakacağım. Koyunlar gelip geçtikçe yünleri tellere takılacak. O yünleri toplayıp yün eğireceğim. O yünlerden kazak, çorap öreceğim. Onları pazarda satıp para kazanacağım,” demiş. Adam gülmüş. Hoca, “Ne oldu köftehor? Peşin parayı görünce gülersin demi!” demiş.

  5. Kedi Ölür! Bir gün Nasrettin Hoca kedisini yıkıyormuş. Bir arkadaşı, “Aman Hocam, kediyi yıkama; ölür,” demiş. Hoca aldırış etmemiş. Arkadaşı dönüşte kedinin öldüğünü görmüş. “Demedim mi Hoca, kediyi yıkama ölür diye?” deyince, Hoca, “Yıkarken ölmedi yahu, sıkarken öldü,” demiş.

  6. Rahmet Hoca pencereden yağan yağmuru izlerken, komşusunun ıslanmamak için koştuğunu görmüş ve, “Allah’ın rahmetinden kaçılır mı hiç?” demiş. Komşusu utanıp yavaş yavaş yürümeye başlamış. Ertesi gün yağmurda Hoca koşarken, komşusu, “Hocam! Dün bana rahmetten kaçılmaz demiştin. Şimdi sen kaçıyorsun!” deyince, Hoca, “Ben Allah’ın rahmetinden kaçmıyorum; Allah’ın rahmetini çiğnememek için koşuyorum,” demiş.

  7. Eşekten Düştü Hoca pazara gitmek için eşeğiyle yola çıkmış. Köy meydanından geçerken eşek bir fare görüp huysuzlanmış ve Hoca’yı sırtından atmış. Çocuklar, “Nasrettin Hoca eşekten düştü!” diye bağırmışlar. Hoca, “Ben düşmedim, inip biraz yürüyeyim dedim,” demiş.

  8. Kazan Kaynıyor Bir gün Hoca’nın kazanı kaynamış. Komşusu sormuş, “Hoca, kazan neden kaynıyor?” Hoca, “İçindeki suyun hepsi aynı derecede ısınmak istiyor da ondan,” demiş.

  9. Ayağa Kalkınca Hoca bir gün camide uyuyakalmış. Cemaat gelip namaz kılmaya başlayınca, Hoca uyanmış ve “Niye ayağa kalktınız?” diye sormuş. Cemaat, “Namaz kılmak için,” demiş. Hoca, “Ben de oturduğum yerden kılabilirim,” demiş.

  10. Akıllı Eşek Hoca’nın eşeği bir gün kaçmış. Köylüler, “Hoca, eşeğin kaçmış,” demişler. Hoca, “O eşek akıllıdır, yolunu bulur gelir,” demiş.

  11. Kuyruklu Yıldız Bir gece Hoca gökyüzüne bakarken, kuyruklu yıldız görmüş. “Bu yıldızın kuyruğu var, demek ki bu yıldız bir hayvan,” demiş.

  12. Ayıp Etmeyin Hoca bir gün pazarda bir adamın elma çaldığını görmüş. “Ayıp etmeyin, çalmayın,” demiş. Adam, “Sen de gördün mü?” diye sormuş. Hoca, “Ben gördüm ama elma görmesin,” demiş.

  13. Kapıyı Çalınca Bir gün Hoca’nın kapısını bir dilenci çalmış. Hoca, “Kim o?” diye sormuş. Dilenci, “Benim, açım,” demiş. Hoca, “Ben de açım,” demiş ve kapıyı açmamış.

  14. Ağır Taş Hoca bir gün bir taşı kaldıramayınca, “Bu taş çok ağır,” demiş. Bir adam, “Hoca, sen de zayıfsın,” demiş. Hoca, “Taşın ağırlığı belli, benim zayıflığım niye ortaya çıksın?” demiş.

  15. Gölge Hoca bir gün gölgesine bakmış ve “Bu gölge beni takip ediyor,” demiş. Arkadaşına dönüp, “Senin gölgen de seni takip ediyor mu?” diye sormuş.

  16. Kazan Dibi Hoca bir gün kazanın dibini kazıyormuş. Komşusu, “Hoca, kazanın dibini niye kazıyorsun?” diye sormuş. Hoca, “Altın bulurum belki,” demiş.

  17. Köprü Hoca bir gün köprüden geçerken düşmüş. Suya düşünce, “Bu köprü çok tehlikeli,” demiş.

  18. Ağaç Hoca bir gün ağaca çıkmış. Dallar kırılınca, “Bu ağaç çok eski,” demiş.

  19. Kuyu Hoca bir gün kuyuya düşmüş. “Bu kuyu çok derinmiş,” demiş.

  20. Yıldızlar Hoca bir gece yıldızları saymaya çalışmış. “Bu yıldızlar çok,” demiş ve saymayı bırakmış.

Nasrettin Hoca fıkraları, yüzyıllar boyunca anlatılagelmiş ve her biri, hayatın ironisini ve insan doğasını mizahi bir dille ele alan kısa hikayelerdir. Bu fıkralar, sadece güldürmekle kalmaz, aynı zamanda düşündürür ve öğretir.

Soru da bilgiden doğar, cevap da 

Hz. Mevlana

...